Madımak
2’siydi Temmuz’un henüz,
Türkülerle başlayan bir günün, Kim beklerdi alevlere teslim olmasını? O gün… İlkin birkaç çakal sürüsü türedi, meydanda ulayarak, naralar attılar Dişler bileli, belli ki istekleri; kan dökülmesi Dağıldılar, çil yavrusu gibi aynen Misketlerin torbadan dökülmesi gibi… Ayrıldılar, bir tarafa gitti her biri Bir, iki derken, çoğaldılar Çoğunda molla sakalı, gözlerde; kin, nefret Cepte, para verenin tomarla kirli parası Ve de… Ve de akıllarda koskocaman cehalet 2’siydi Temmuz’un henüz, Sivas yurdunda, Sultanların Piri Abdal ve sazlar her telden, o büyük üstat için tıngırdıyorlar. Kim beklerdi ki o gün, Hepsi birer odun gibi yanacak? Taşlar ardı ardına camlarda patladı sonradan Dillerde, anlamını bile bilmedikleri torbayla kelime… Tanrı bilir ya, içerde neler olup, neler yaşanmakta? dışarıdakini bilemeden hem de Otel önünde arabalar var, içi boş Mollaların aklı, kalbi gibi; bomboş! Rum ateşi gibi alevler ellerinde, İlk derin sıcaklık da metal yığınlarında Çocukların kazara camı çerçeveyi indirmesine benzeyemeyecek, Bir kirlilik Cam çerçeve kırık, etrafta, kaos ve panik Yiğidim Koray, bacım Hasret üstadım Metin… İçerde alevlerle boğuşurken Sivas el oluyor birden, gün karanlıkla buluşurken Cehalet, tekbirlerle adam toplamış daha da Çakallar yirmi bini bulmakta Akşam karanlığı, perdeler tutuştu, Umut saçan, menekşeler yanmış, kül olmuş saksılarında hemen. 2’siydi Temmuz’un henüz, Sıcaklar bastırmamıştı daha Sivas’ta ölüm soğukluğu alevler içinde Rüzgâr, isyankâr! Ağlıyor, gözü yaşlı Anneler, babalar, kardeşler ve de oğullar Ağlıyor Sivas’ım, ağlıyor bulutlar! Söyleyin yurduma, Nerden çıktı bu evrimleşememiş çakallar? Uğur Kaynar, Sait Metin ve daha nicesi 35 can tamı tamına Ve de iki rezil çakal… 2’siydi Temmuz’un henüz, Kim bilebilirdi ki doğru düzgün, Sonradan bu tarih asla unutulmayacak? Zaman su oldu aktı, Kaç sene geçti üzerinden… 2’si Temmuz’un henüz, Yüreklerde acısı bir gıdım bile dinmemiş kederle, Gözler yaşlı, Akıllar isyankâr… Ey yüreklerden kor bir ateş gibi toprağa düşen nefer! Görmüyor musun? Sivas yurdu alev alev Artık gel de, bu yakarışlara kulak ver! 2 Temmuz 2009 |