Tuzla Mayalanmış GönülElma çiçeğim derken sana çöl gibi oldu ruhum Kum tanecikleri kaya gibi çarptı uyurken rüyamda Uyanınca gerçekliğin tokadı indi suratıma Suratıma ve tüm sadrıma Sevgi sözcükleri sıralarken geceleri içimden Şimdi nefret cümleleri kuruyorum en kinlisinden Yazdığım onca şiire acıyorum kirlettiğin için saflığını Mahvettiğin için güzel kelimelerin varlığını Ağlamayı ar sayıyorum artık,çünkü ağlamak Ağlamak bile hayasız olur senin için Damlaların kutsallığına hakaret olur Güzel günlerin hayaline de kızıyorum beni benden Beni ruhumdan, beni hayattan soğuttuğu için Tuzla mayalanmış gönlüm,o çok sevdiğim deniz... Deniz benden Ben denizden uzaklaşıyorum Çünkü o gelse ben tuzum ben gitsem o deniz Yani varlığımız lanet,yokluğumuz tertemiz... |