Yap, İşlet, Devret
YAP İŞLET DEVRET
l. Devlet borç batağında boğulsa Enflasyon, ekonomik kriz Diz boyu da olsa Tüm kaynaklar kurutulmuşsa Bütçe borç faizlerine bile yetmiyorsa Ve hiç ihale yapılamıyorsa Nereden ve nasıl götüreceğim diye Kara kara düşünüp kafanı yorma. Devlet bu nihayet Söğüşlemenin, çalıp çırpmanın Yine de bir yolu bulunur elbet Örneğin bulursun bir yabancı şirket Dersin ki; ”yap, işlet, devret” Biz seni görür gözetiriz Sen de gel bizi ihya et. Korkma, bir şey yapamaz muhalefet Onun sicili bizden de berbat Onunkisi tam bir felaket. Milleti de takma kafana, boş ver Millet pohpoha, palavraya Demagojiye açık bir kavramdır Çok kolay kandırılır İstediğin kaba doldurulur İstenen kabın şeklini alır Eğitimin sekiz yıla çıkarılmasıyla beş sene Kadın eli sıkılmalı mı ile on sene Pisuara işemenin mekruhluğuyla Tam otuz beş sene oyalanır. “Hesap soracağız soyanlardan” deseniz Ona bile inanır. Gerektiğinde hassas bölgeler okşanır Gerektiğinde yaralar kaşınır Gerektiğinde millet rakiplere Ve muhalefete saldırtılır Zamanı gelince de oyları alınır. (Ne yapsın millet Çevrilen bunca dümenden sonra İnsanda akıl mı kalır?) 18.07.2005 Burdur. “Dünya Yaşanası Bir Yer Değil” den YAP İŞLET DEVRET 2 ( PAZARLIK) Yap, işlet, devret Gel keyfim, seyreyle Salih Gel de pazarlığı seyret. Sen hala utanmazlığın, alçaklığın Arsızlığın, yüzsüzlüğün, çirkefliğin Bu kadarı da olmaz zannet. Tüm dünyada satar elektriği şirket Kilovat saati iki-üç sent Der:”haydi olsun size de dört-beş sent.” Bizim sahtekarlar Tersinden yapar pazarlığı Ve derler ki;”ne edersen et On iki sentin altına düşmesin kilowatt saat. Kırışırız farkı sizinle ilelebet.” Şaşırır şirket, eder hayret Bir yanda ahlak, erdem, fazilet Öte yanda milyonlarca dolar servet Geçirse de önce bir tereddüt Aldığı kültür gereği eder ret. Ama bastırır bizim sahtekarlar Sen kabul etmezsen Buluruz biz kabul edecek şirket. Bilir şirket bu coğrafyada Yapabilmek için iş Ahlaki değerlerinle bağdaşmasa da Vereceksin rüşvet. Ama bu kadarını beklemiyordu Bu kadarına pes doğrusu Hayret ki hayret. Bu insanlar nasıl bir insan Bu millet nasıl bir millet? Temsilcisi çeker tetiği millete Millet kendi kendisine Hayret ki hayret Yap, işlet, devret. Dış mihrakların işbirlikçisi olursun Edersen bu dururumdan şikayet Olursun hain, bölücü, komünist En iyisi otur haline şükret. İşletirler adaleti, kapatırlar içeri Geledebilir başına Faili meçhul bir cinayet Çünkü bunun adı Yap, işlet, devret. Gösterir politikacı yolu “Dünya kırk kulplu bir kazan Kıskanma kazananı Bir kulpundan da sen tut Sen de kazan.” Sayısı fazla da olsa kırktan Tarihimizde asılan başbakan Vazgeçmemiştir yine de Yönetenlerimiz çalmaktan, çarpmaktan. Ne denli dem vursalar da Doğruluktan, haktan, İslam’dan Kaybolmamıştır hiçbir şey Çalma hırsımızdan Çalmak dün çevirmekse Hasları, tımarları çaktırmadan İç etmekse mukataları Cizyeyi, öşürü, ağnamı Bu gün yap, işlet, devret Götüremiyorsan malı Götürenle gurur duy Otur haline şükret. 20.07.2005 Burdur |