Bu Şehir II
bu şehir rüyalarımı kirler geceleri
yazdırır bana zorla bilmediǧim heceleri bir mısranın ölü hücrelerinde tarihine baksan kan kokar her karesinde kökünü alınca kir kalır döküntülerinden geriye bu şehir fransızların korkusundan öbür kıyıya kaçan korkakların şehiridir. geyiklerin geçtiǧi furt bir yerden ölüler dökülür geçerken cenazelerinden dumlupınarları yoktur akmaz kayalarının kovuǧundan birikmez sarnıçlarında kirli ve kurtlu sular hepsi; züppe, asaǧılık ve frankfurtludurlar römer meydanını dersen bir tarihi var sorma başka bir hikayede Frank’la Sachs’ı arama o yanıbaşındadır depremler yaratan korkudan rüyalarından uzaklaşan acil servislerinde it gibi uluyan yaralılar her yerde ki, gibi birbirlerine kazık atarlar, sorma bankalarını, borsasını her kaǧıt için üçkaǧıtçı düzenbazları beş takla atarlar yabancıları dersen onlarda bir acaiptirler mangalda kül bırakmayan aç gözlüdürler iyilik yapayım darken birbirlerine hala görücü usulüyle evlenirler Deniz Feneri’inde dümbükleri bu şehirde milyonları cebe indirdiler haram, hırsızlık, boynuzlama sevdalarını yaşarlar karşılıklı kazıklamayla helal olsun Frankfurt savcısı bayan Müller’e Deniz’in Feneri’nin aydınlık olmadıǧını bulduǧu için Ankara‘ya bizim dümbüklere uzandı bu iş için için akp akladı kara paraları gizli banka hesaplarında yalanlar uydurarak boylu boyunca bu şehir müzelerle bezenmiş bir ev gibidir her millet olmayan illeten biri gelir biri gider, devranı alemi süsleyerek ölüm merkezi olmuştur 1940’lı yıllarda bu günkü üniversite merkezi yahudiler için kararlara korkusuzca imza atan bir piçin emriyle tüketilmiştir birim birim sular akar durmadan Main Nehiri’nden inler geceler avarlerin illetinden kadınlarını dersen erkekleri kadar güvensizdirler birbirlerinin üzerine inip binerler bu şehirin her duraǧı kirli duvar yazılarıyla boyanmıştır kalemlerin renklerine selam gönderiyorum tramvaydan her gün geçerken önünden ninniler söyleyerek psikopatların yattıǧı hastanesine beni sorarsanız ben de baya mesafe aldım bir kaç adım daha atabilirsem eǧer psikopatlaşacaǧim bende sebepsiz sebeplerden dolayı sorma yaşımda çoktan geçti yaşamadım ömrümde bir bal ayı sormayın be birader diye bana ayı ayıdır cüsseli bir hayvan olarak iki deri bir bakanak akıl işi deǧildir inanın bana bu şehirde yaşamak. hasan hüseyin, 28.07.2009, Main Nehiri Kenarı saat 16:50‘de |