Silsem Dünleri Günlüğümden
Bazen bir saatin en son dilimine ayırırız yüreğimizin deli hüznünü
Bazen, sezgilerimizin ıslanmış sokaklarında bir başınalığı oynarız Dilimizdeki sarhoş naralardan kuleler örerek yalnızlığı arşınlarız Bazen de aynı huysuzluğun bakışlarından sökülerek şiir oluruz. Kemirdiğimiz bir dudaktır kimi, ıslak öpüşlerde derman ararız Bir notun en önemsiz hanesine yangın göğsümüzü veririz bazen Yaşamın en dikine yürümek için kendi doğrularımızı sorgularız Kırık yalpalamalarla koşulsuz bakış oluruz, kendi manzaramıza. Küskün kulaçlarla geçtim yine de yaşamın kirletilmiş denizlerini İyot kokulu fenerler dibinde ağladım, zamansız düşlerle yandım Bir ömrün kartları birikti soframda, ben içinden aşkları ayıkladım Hüznün katarları geçti gövdemden, imgelerin koynunda sabahladım. Silsem dünleri günlüğümden, sevdanın kirli bohçasıyla açılsam Kör karanlıkların dalgalarına sarılarak bu aşkın şehirlerini aşsam Saklansam midye yuvalarına ah, göğsümdeki ağrılara aldırmasam Mevsim yellerine tutunarak, mutluluğun bakir adalarına çıksam. Selahattin Yetgin |
emeğinize yüreğinize sağlık
kaleminiz daim olsun
selam ve saygılarımla