vapicka'nın külleri/ son.ıslak kirpikleri arasında yaklaşıyor ya o yüzden tutmuştum içtiğim bütün denizleri sana saçlarında bir damla yaş yok ya ikimizide kavuruyor yakan her neyse onca yıl geçti aradan hala sek bir yanım da acı şehir ki yüzümü dağıtmak istercesine tenha kadın ki yüzümü dağıtmak istercesine aşk yalnızlık elinde kanlı bıçak ya durupdururken gelmiyor insanın başına kah çiçek pasajında içime çekerken tozlu plakları kah kaşığın bardağa şekersiz vurduğu anlarda kokun yok ya anımsayamıyorum yüzünü bırak diyorum kendime kalsın öylece şu dakika çığlıkların boğazımı kesse en çok ölürüm ne kadar hakim olsanda vucudumun coğrafyasına sanma ruhum kalır ona da bir çözüm bulunur ne de olsa kurtarılamamıştır bu aşk. ’’gardrobun en solunda asılı geceliğin gideli o kadar çok olmuş ki yayları iyice germiş omuzlarını ben de ne kadar küçülmüşsen o kadar büyümüşsün askılıkta.. ’’ Ados ondokuzyediikibindokuz |