Çilelerim
Son sigaramı içerken gözlerim doldu
Ağladım. Öylece oturmuştum kaldırım taşına, Sabah olmuştu. Ve beni orda tutan çok şey vardı. Öyle ağırdı ki yüküm, Kalkamadım. Düşündüm durdum sabaha kadar. Üşümüştüm tutmuyordu hiçbir yerim. Toparlamak istedim kendimi, Atmak istedim yoğunlaşan trafiğin ortasına. Evet, ölmek istedim. Ama öyle doluydum ki, Bir türlü kaldıramadım bedenimi. Ve anladım kaldırım taşının da yıprandığını. Çürümeye başladı hayallerim, Perde perde canlandı gözümde. Ve artık hırsım kadar azimli değildim. Uçsuz bucaksız boşluğun ortasında, Dinmeyen yağmur gibi döktüğüm gözyaşlarım Aldı götürdü geceden kalma izmaritleri Bu kaldırımlardan. Ben kaldım yine. Kendime yediremediğim Bu zalim gururum hep engel oldu gülmeme. Şimdi anladım; Yansam da ısınmaz titreyen bedenim, Donsam da soğuktan, Buz gibi dağılmaz çilelerim. Kendim yağmaladım ömrümü aslında. Dost bildim kendime, Yalan da olsa yüzüme gülen yüzleri. Şimdi çaresiz otururken, Sorumlu olduğum ömrümün her basamağı İntikam alıyor benden. Soluduğum hava kadar kirli olmasa da kalbim, Dayanmasa da işkencelere yorgun bedenim, Anladım ki kolay değilmiş ölmek. Şimdi ödüyorum işte, Güvenmenin, sevmenin bedelini. Taşıyamadığım, Kaldırım taşından kaldıramadığım bedenimle, Çaresizlik içinde, yalnızlık içinde, Korku ve tedirginlik duyduğum anılarımla… |
Güvenmenin, sevmenin bedelini.
Taşıyamadığım,
Kaldırım taşından kaldıramadığım bedenimle,
Çaresizlik içinde, yalnızlık içinde,
Korku ve tedirginlik duyduğum anılarımla…
Tebrikler çok güzeldi şiirniz
saygılar