26
Yorum
7
Beğeni
4,5
Puan
2987
Okunma


TUANA...!
Ah Tuana!
Nasıl da ilkyaz kokardı saçların…
Ilık bir meltemin nefesinde duyardım seni,
Yaseminleri,
İğde kokularını,
Portakal çiçeklerini…
Nasıl da deniz deniz bakardın gözlerime…
Bir estin mi sokağımda,
Nasıl da katardın ardını tozu dumana.
Sen, oturmuş cumbada / bir afet
Ben, köşebaşında…
Ekoseli eteğinin,
Gizli gelgitleri arasında saklıydı kadınlığın,
El değmemiş gerdanının,
Süsü olurdu saçların…
Meskenimdin benim
Su katılmamış aşkımın adresi,
Çıkmaz sokağım…
Ah Tuana!
Hiç mi acımadın giderken?
Hiç mi sızlamadı yüreğin onu severken?
Bir su gibi sessizce aktın ömrümden…
Gittin…
Senden sonra
Hep ölümün kolunda çıktım merdivenleri.
Durdurdum saatleri…
Zaten hiç yaşamadım ki bunca zaman.
Hayatın,
Belki bir basamağında rastlarım sana.
Sakın takılmasın ayağım
Aman!
Kavuşamadan
Düşerim sonra.
Uzadıkça vuslat vakti
Duydum ki bitmiş yolculuğun.
Takılmış ayağın basamaklara…
Duydum ki,
Düşerken kimse olmamış yanında.
Avuçlarında yalnızlığın boşluğu.
Ekoseli eteğin uzamış topuklarına.
…
Saçların kısa…
Şimdi uğurlarken son yolculuğuna seni,
Gördüm
Hatıraların tozu bulaşmış saçlarına.
Her beyaz, gençliğinden kopan bir parça.
Gökçe gözlerinde derin bir huzur,
Gamzelerin iz iz çevrelenmiş yıllarla.
İşte
Aldım biletimi geliyorum.
Ne olur!
Gerdanında öpecek bir yer ayır bana da.
Ilık bir meltemin nefesinde,
İlkyaz kokularıyla geliyorum
Bıraktığım yerden
İşte, şimdi YAŞIYORUM…
Yasemin ELMAS
Şubat / 2009
5.0
82% (9)
4.0
9% (1)
1.0
9% (1)