DOKUZ ON BEŞ VAPURUBİRİNCİ BÖLÜM DOKUZONBEŞ Vapurunda tanışmıştık seninle Gülüşmüştük aynı saniyeler için de Gülüşmüştük ikimiz de, Gelirken göz göze !... +++ Bir filiz kadar narindi endamın Şu olmuştu ilk cümlelerimiz de; Önce “Günaydın ! “ Sonra da “Nasılsın ? " +++ Bir mecmua vardı elin de İsmi "Elele" Sarılmıştı iyice Kalem parmakların onun çevresine… +++ Beyaz bir bulutlar derken Martılar geçiverdi üzerimizden Onları görüyordum onları Görüyordum ayrıca ben Geçiyordu kimi alttan, kimi de üstten Deniz yansımalı gözlerinin içinden !... +++ Düşürüverdin, Kadına yönelik o mecmuayı elinden Eğildin telaş içinde Eğildin arkasından hemen Daha atik davranıp oysa ben Kapı vermiştim mecmuayı havadayken… +++ Aynı an da gülüşüverdik Neredeyse seninle kafa kafaya gelecektik Komik bir kaza olacaktı az kalsın lakin Biz buna böyle karar verdik Ve herhangi bir acı olmadığına şükrettik... +++ Vapurda ki bir görevli Bilet kontrolü için nazikçe İneceğimiz yeri sordu bize Farkına varmamışız Yürek dillerimiz konuşurken birbirleriyle Çarçabuk firar etmiş Zaman bizden meğerse… Meğer saniyeler kalmış varacağımız iskeleye… +++ DOKUZ ON BEŞ VAPURU Haşin mi haşin sireniyle O görevli kontrolör gibi Bizi uyarıyordu adeta Geçmeyin diyordu sakın ha ? Vapur iskeleye yanaşınca !... İKİNCİ BÖLÜM İskelenin ön saflarında El sallayan yaşlı insana Babam demiştin birlikte inerken Hiç sormadan sana Kim diye o insan ben daha Hoşuma gitmişti işin doğrusu ya, Senin bu açıklama... +++ Gözlerin !... Gözlerin sanki Bir deniz ormanı gibiydi Çakmak çakmak kıvılcımdı hep içi, Pırıltılar çakıyordu gözlerin gözlerime mavi mavi !... +++ Gökyüzü yalarken göz bebeklerini Koparamıyordum onlardan gözlerimi Bir an için fark ettim ki Yakarken serinletiyordu tenimi Gözlerin de ki o kor ateşli mavi !!!... +++ Vapurdayken anlaştık Buluşma takvimi için mutabık kaldık Ve bunu not etmek üzere Sonra da ikinci birlikteliğimizi Aklımızın en görünür bir yerine astık… +++ Zaman son hızla bizi kovalıyordu ? DOKUZ ON BEŞ VAPURU Bazen işitme düşmanı sireniyle Topyekun yolcularını uyarıyordu Eminönü iskelesi için çıkışa yanaşın diyordu... +++ İleri ki günler de Tekrar buluşmuştuk bir kaç kez seninle DOKUZ ON BEŞ VAPURUNU her zaman ki gibiydi yine Beklerken onu ben tarifsiz heyecanlar için de Bekliyordum seni her zaman ki ruhtım cafe ye… +++ Ve ellerimiz o ilk günkü sıcak sohbetinde Yani ellerimiz ilk kez üst üste Birbirimize alışmalıydık elbette Hani biraz da olsa, Birbirimizi tatmak ve de tartmak kabilinde... +++ Velhasılı yani, Birlikteliğimizin üstünden bayağı bir zaman geçti Zanlı zaman sevginin de rengini değişti Nedeni olmayan bir hiç’in rengine bürünüverdi… +++ Derken önümüzde ki günlerde Hep aynı renk sürüp gitti iç manzara Büründü tüm günlerin renkleri siyaha Ve siyah olarak kala kaldı öylece Ondan sonra ki günlerde… ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Her günüm simsiyah bir kılığa girdi Siyah artık ruhumu cehennemlik bir hale getirdi ! Kısacası o renk yani, Kendi gibi beni de SIRILSIKLAM etti !.... +++ Israrcı bir alışkanlıkla onun varlığını Bitiremiyordum bir türlü kendim de İnadına ona olan arzumu bileye bileye Bekliyordum belki bir gün gelir diye…. +++ Bekliyordum anlaştığımız zamanın o meşum gonkunu Saat tam DOKUZONBEŞ oldu mu Üstelik başka zamanlarda da hep çalıyordu O buluşma saatimizin gonku ! Çünkü benim yaşama saatimin yalnız oydu… +++ DOKUZONBEŞ vapurunu için ne zaman gitsem iskeleye O orada benim gibi melül mahzun duruyordu Her zaman ki gibi bugün de bir iskeleden diğerine Vapur dolusu sevgiler taşınıyordu Asıl heyecan vaktim de tam da o an oluyordu Sanki DOKUZONBEŞ vapuru, Beni onsuz tek başıma kendine almıyordu !... +++ Hiç bıkıp uzanmadan bekliyordum doğrusu Başka, başka ve daha başka bir DOKUZONBEŞ vapurunu Düşümde ki o eski gülüşlerinle kendime gele gele Bekleyecektim seni sonuna dek elbette Bütün DOKUZONBEŞ saatlerinin hepsini gerekirse… +++ Ben o iskele de her zaman bir ağaç gibi kıpırtısız İçim kavruk ve içim iyiden susuz Dünyam kupkuru ve ıpıssız Geçmiyor bir gün olsun tasasız, gamsız Aynı DOKUZONBEŞ vapuruna benziyor içimde ki ağırlık Her gün yanaşırken o vapur iskeleye ne yazık ! Mevcut hiç bir duygu yararlı olmuyor Ruhuma onun gibi katık… +++ Sen yoksan insan mahşeri olsun isterse ortalık Yani DOKUZONBEŞ VAPURU’nun içi insandan yana sonsuz Benim dünyam yine de tenha ve huzursuz Benim dünyam yine de tıka basa yolcusuz !... +++ An geldi hep boş kalktı kalabalıklar da DOKUZONBEŞ vapuru Ne sen oldun artık için de, ne de bir Allahın kulu Yalnız vapur değildi doğrusu, Boştu koca kent, koca kent adeta boşlar ordusu ! Dahası yeryüzü, yer üstü bomboştu ! Sallana sallana DOKUZONBEŞ vapuru, Ve bir de ben iyice sarhoş olmuştu !... DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Bana göre evren gittikçe ufalıyordu ! Benden beter sanki yerler de sürünüyordu Arkam da gölgem bile Ayakta kalmak için direniyordu İskele de bir sürü kalabalığın ortasın da bir adam Tek başına ölüyordu !... +++ Hani bir bilsem geleceğini sonun da İster istemez şunu da düşüneceğim, Onu beklerken onun yalnızlığını daha çok seveceğim Belki de o zaman ümit ederim, Felç olmazdı dengem bu denli benim !... +++ Tam karşım da can çekişen Benden başka bir şey daha bulunuyordu Tabi ki de o DOKUZONBEŞ vapuruydu Az uzağım da ölümle bir radevusu varmış gibi Vakti saatini beklerken ha bire sallanıp duruyordu !... +++ DOKUKUZONBEŞ vapuru Gelmedi daha sonra hiç bir zamanlar boyu Adeta öyle bir sefer buharlanıp birden bire yok oldu ! Kararan ufuklardan yüzüme yüzüme doğru İri iri yağmurlar hala koşturup duruyordu Ve sonun da iskele de onlar, Gözlerimdeki yandaşlarıyla buluşmuş oldu !... +++ Bense orada her dem de olduğu kadar kupkuru Öylece onu bekleyip duruyordu Şimdi de hem iç, hem dış dünyam SIRILSIKLAM olmuştu ! Yüreğim yağmur altın da daha çok tutuşuyordu Ve tek başına kıpırtısız duran bu adam sonun da Nihayet ölümle bir akraba gibi oldu !!!... İ . HAKKI GÜRCANOK …..İSTANBUL / RİVA….. |
DOKUKUZONBEŞ vapuru
Gelmedi daha sonra
Sanki öyle bir sefer yoktu
Kararan ufuklarda
Yağmur yüklü bulutlar
Birden iskeleye doldu
Ve ben SIRILSIKLAM oldum !
Bir YALNIZ ADAM’ı oynarken,
KAHROLUP DURUYORDUM !........
Dizeler aşk masalı gibiydi,bir nefeste okunan
keşke sonu böyle bitmeseydi...kutlarım yürek sesinizi selamlar saygılar...