ÇANKAYA HASTANESİ GÜNLÜĞÜ
-Yıl öncesi bir Hatıra’nın Hâl tercümesi
Uyusam uyansam da kalbimin sesindeyim Çankaya’nın rakımlı bir hastanesindeyim Ne kadar gönlü yorgun hasta varsa can dostum Bembeyaz bir yatağa seriliverdi postum Dua da var, zikir de.. namazda rükû yasak Yasaklara düşmeden ah.. bunu bir anlasak Bir nefeslik sıhhatin bir devlet olduğunu Günlerce bir yatakta bir nöbet olduğunu Her iğne acısını, her öğün tuzsuz aşı Üç kişilik odada yatağa düşen başı Hastalık sızısını, sıkıntı gezisini Yatağından fırlayan, bağıran bazısını Ah.! bir anlasak Hayat ve Memat’ın farkını Ömrün gençlik yaşını; otuzunu, kırkını Sonra elli yılları, altmışlara varmadan Teni durgunluk, zihni yorgunluklar sarmadan Ah.! bir anlasak neşter vurulmadan bedenin Hakk’ın olduğunu; ne şunun, bunun, ne senin Ben de, doktorum Gökhan, Aydın ve Ali Bey’le Salı Günü’m gelince.. narkoz denilen şeyle Tulû, Tolga veyahut Mesut Bey’in elinde Sırat’tan bir yarışta, Hayat’ın can telinde Duyan olmayacağım, uyuyan olacağım Yürütecek, kalbime damar veren bacağım Belki –Rabb’in izniyle- yürünmeyen yolları Gül Şehrim Isparta’yı, Kabe’deki çölleri Hep kalbi hep benden yana olan dostlara doğru Muhabbetimiz yarım kalan dostlara doğru Ah.! şimdi anladım ki, Çankaya Hastanesi Tenimin yeni teni, sesimin yeni sesi Her şey Allah’ın mutlak takdirindedir, amma Bir çok muammamız var, çözülesi muamma Tıp denilen ilmin akıl bütünlüğünde İnsan denilen cismin Hatırat Günlüğü’nde Ne kadar güzel, bana tevekkülün düşmesi Sabır dudaklarımın Gül’ümle öpüşmesi Hem ziyaretçilerin gele gide her biri Hem teselli etmesi bu muzdarib Bekir’i Hayatın manâsını anlamama sebeb hâl Çankaya Hastanesi işte böyle bir hayâl Ummadığım bir anda şifa yoluma çıkan Gerçeğin ta kendisi; bende hayâli yıkan.. Yer: Çankaya Hastanesi, Şiir günü: 17 Mayıs 2009 |