Sor Beni
Bakma tavrımdaki şu arsızlığa
Renkler içindeki aldan sor beni Kızma hâlimdeki duyarsızlığa Âh edip inleyen hâlden sor beni Dikenle yaşayan gülden sor beni… Geçerken her ânım kusur içinde Zannetme ki ruhum huzur içinde Gözünde yaşlarla özür içinde Dünlere ağlayan kuldan sor beni Özünü özleyen külden sor beni… İnme gibi değil! Omzuma inen Usul usul bindi soluma binen Artçı depremlerle enkâza dönen Yavaş yavaş çökmüş ilden sor beni Gün be gün tükenen yıldan sor beni… Elleri olmayan kollara mahkûm Kararsızca esen yellere mahkûm Kürekleri kayıp dallara mahkûm Akıntıya köle saldan sor beni Bir meçhûle giden yoldan sor beni… Beden penceresi açıktır ammâ… Esbâba râm olan gözlerim âmâ "Sulara yazdığım" silinir sanma İki büklüm gezen Nil’den sor beni Suskuyla konuşan dilden sor beni… Emre Çam |