Âşk-ı Mecâzî
Sevgin; güneşin vurduğu şeffaf şeylerde
Sen, güneşe talip ol! Ayna kırılır, köpük söner... Her mecâzî âşk, Sînesinde bir hüzün tohumu saklar. Yalancı sevdâlar, fîrâka gebe... Âşkın iksiriyle kendinden geçmiş dost! Bil ki: “Zevâli lezzet elemdir” Ağlama Leylâ, mecnûn etme kendini... Dökme gözyaşını, gözümden düşüyorsun. Delme dağları Ferhât! Bu şirinlik kime?! Yokluk madeninde, varlık mı arıyorsun? Kerem et Kerem’e Yâ Râbb! Âşkın aslını göster. Her yan Züleyhâ dolu... Yusuf olmak; yürek ister... Emre Çam |
ilk basamağa basmadan son basamağa değebilir mi nasırlı topuklarımız...