senin göğsünde bıraktığım aşk geçiyor kimsesizliğin uğradığı her akşam
çoğalan her şey de azalan tek gerçek ıssız bir limanda huzuru sebep bilenlerle düşüyor geceye ay henüz kimse için küçülmemiş ve ümitsiz yıldızların peşinde dilenmemiş dillerde ihram kadar beyaz olmayı bilenler vuslat kadar acı içinde
döner döner döner sema da bir gün yüzünü kuldan yana döner değil mi ki bu yaşam eski bir hikaye okur okur okur can da okur canana cananda okur acısı kalmış yarayla
öldüğümüz yer orada gömülüyorduk birlikte bastığımız o toprağa göğüs kafesinde taht kurmuş nefsin çığlığı bölmekten korkmayan hevesiyle bir garip nefesmiş alamadıkça anladı ruh beden denilen yalnızlığın kafesiymiş çırpındıkça muamma içimde yaşlanır
kırılmış her şey de kalan tek parça “sahibinin sesi’nden dinleyenlerin kalbinde yankılanıyor kalp henüz kimse için atmamış ve umutsuz seviler peşinde aldatılmamış gözlerde günah kadar siyah olmayı bilenler zerre kadar kıymet peşinde
yanar yanar yanar cehennem de bir gün terk edenler için yanar değil mi ki aşk yürekte bir kesik kanar kanar kanar seven de kanar sevmeyene sevmeyende kanayan kanadı kırılmış tek hece
gittiğimiz yer orada eksiliyorduk birlikte çıktığımız o yolda alnının ortasında aç ve yoksul kaderin çizgisini silmekten korkan kederiyle bir garip ermiş olamadıkça anladı sevgili söz denilen aslında sus kadarmış yazılmadıkça şiir içimde tükenir
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
geçiyordum uğradım... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
geçiyordum uğradım... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
çoğalan her şey de azalan tek gerçek ıssız bir limanda huzuru sebep bilenlerle düşüyor geceye ay henüz kimse için küçülmemiş ve ümitsiz yıldızların peşinde dilenmemiş dillerde ihram kadar beyaz olmayı bilenler vuslat kadar acı içinde
akıntıya karşı yüzenlerin kaderi hep aynıdır ya geçiyorsundur, ya da uğurlanıyorsun
tam tersi diye düşünürüm hep, akıntıya bırakınca olur diye düşünürdüm ya geçip gitmek,yada uğurlanmak eğer gerçekten akıntıya karşı yüzüyorsanız kaderi de vardır altetmek
karşılama töreni nasıldı değerli şair ...izmir marşı'yla mı mehter marşı'yla mı..? harikasın hep harika düşündüren sorgulayan şiirlerinle... sevgim saygım her daim...tebriklerimle değerli şair dost sevgili Alicengiz
ölüm göğüs kafesinde aşk da göğüs kafesinde iki ayrı çelişki ölüm bitiren aşk da bitiren aşk oysa kalbin ilacı değil mi adrenalin salan? yok çelişki değil, bunlar düpedüz işbirlikçi ölüm ve aşk evet evet işbirlikçi
şiirlerin çoğunda ya ölüm, ya aşk kokuyor niçin?
"ayrılık aşkı öldürüyor be güzelim"
"ölümsüz aşklar var da, ölmeyen aşık var mı?"
"ölümüm senin elinden olsun gülümmm"
"ecel şerbetin içtim sen diye diye"
"aşkın öldürür beni, feryat feryat"
"vur sineme öldür beni"
bu sözler hep aşkla ölümün kol kola olduğunu gösteriyor kimi şarkılarda, kimi türkülerde, kimi de acılı arabesklerde
uğramıştım, bir şiir içmekliğe ölüm çıktı karşıma kan kardeşi aşk da düştü yoluma bakma, bakıp da geçme dediler bana eyvallah, şairim, yine eyvallah...
fakattttttt şu bir önceki şiiriniz var ya, üstüne şiir tanımam hıh...
(: o zaman üvey de olsa anne iyi baba kötü (: tüm kötülüklerin anası içkiyse içkiyi tüketenlerin çoğu da erkek babalar olduğuna göre erkekler ve babalar tu kaka şerefe o halde anne aşkın hükümranlığına x( şaşkın Kali
uyku için , ölümün kardeşi derler oysa bilmezler ki ikisinin de üvey annesi aşk... bu yüzden eziyet ediyorlar...
sakın "üvey olan neden anne de baba değil " deme...çünkü ikisininde babası daha onlar çok küçükken terk edip gitmiş... ve bütün bunların hepsi babanın bir başkasına aşık olmasıyla başlamış...
işte o zaman büyür kendi gölgesinde...
içtenlikle kutluyorum...