elvedaları sevmem bilirsin...
gitmeye karar vermiş sevda kuşu
ateşe verdim yüreğim yanacak omzuma dökülen yaşların olmasın günahımı sormadan git elvedaları sevmem bilirsin hayaldi belki de hiç olmadı dokunamadan hissettiğim duygulardı gözlerini silmedim hep aklımda divane olacak dünyam git elvedaları sevmem bilirisin hasretinle iki hecelik bir aşk yazacağım kulağına fısıldadığım GÜNEŞ’ i balkona asacağım umursamaz sanırdın belki de beni umursamadım ki aldatma git elvedaları sevmem bilirsin kıskanç bir insanın onurunu koruyacağım sofraya bir bardakta senin için koyacağım tatlı muhabbetlere dalacağım kursağımdan geçmeden git elvedaları sevmem bilirsin uçuk... |
Sevda kuşu kendi kendine gitmeye karar vermişse kalan ne diyebilir ki yansa da yüreği özlemle yapacak hiçbir şey yoktur."Ne ettim ki" demek bile zor gelir insana ve böyle anlarda yürek vedalaşmak istemez, sevmek çünkü eskiden beri. Yaşanan onca sevda hayal miydi, bilinmez ki. Gözlerdeki özlem yaşlarını silmezse insan , belki gerçek olur hasretlik. Ve bu yüreği ağlayan kalanın aklında hep gidenin gözleri kalacak, akıl belki de yokluklara karışacak bu aşkın bitişiyle ama gene de elveda dememeli... sevmeyince.
Umursamaz görünür kalan, inadına...Gün doğunca güneşin şavkında sevilenin güzelliği parlayacak her yerde ve kalan..susacak veda etmeyecek. O kadar kıskançtır ki kalan, gidişini kıskanır, yokluğuna inat varlığını sürdürmeye çalışır olmayışlarında ve gelmeyeceğini bile bile, içmeyeceğini bile bile sofrasında sandalyesini, msada bardağını hep hazırda tutar.Karşısına alır sevdiğinin hayalini ve onunla hasbıhale dalar ... Yokluğu acıdır sevilenin, ne yenilen lokmanın tadı vardır ne hayatın. Durur kalan, bakar ki çare yok...giden gitmiş. O vakit gidişini kabullenir ve yüreğinden de gönderir sevdiğini "git" der sessizce ama elveda demeden .
SERAP HOCA