çığlığın ilmine ermiş derviş kapısı bu şiir kendi içinde yasaklı kalmış acının ustası ki kaç şiirle kapatır acısını sen bana onu söyle şair...
ilkin içini okuduğun bir zaman tüneli masalı kayıp söylentiler yazılıydı duvarında ağlamayı keşfe çıkmış gözlerin suyla buluşan beyazıydı anımsadığım daha henüz mavisi dilenmiyorken tanrıdan düşler…göğün elleriydi
içinden geçen bir tebessümü kucaklayan güvercin gözlü düşler
kül gecenin yaşsız yüzünde kör bir taş yüreğin orta yerine mıhlamış yalnızlığı çekilesi ne çok kaderi varmış ki sabahı bekliyor buğulu bir sıkıntının adı ile
aşk ortalı bir ruh metod defterine gece olur tüm yıldızlar aşk’a düşebilir diye yazılmış düştükçe birer birer yalanlar doğrular …kayıptır yaşanmış yıllar oysa sararmış ne çok anı var
muskayla içinde saklanmış yazı gibi sigarayla dağılan dumanında hayal o hayaldeki pişmanlıklar için emzirilen dil nazara gelin olmanın yokluğuna söz damlatır anlamazsın…büyümüştür aslında
gözünde büyümüş bir hasreti kucaklayan güvercin sözlü düşler
kıyametimi erteleyip döner gelirim dediğin an ermiş olmak için hafızaya çekilir ya kalp çekilesi ne çok kederi varmış ki yolu bekliyor gidenlerin değip de dokunamadığı sevda ile
aşk ortalı bir ruh metod defterine gün olur mat bir renk aşk’a dönüşebilir diye yazılmış döndükçe sevenler birbirine döndükçe dünya terk edenlerle ...bir kırmızılık lafı daha vardır söylenecek ortasına gelinmiş kederin . . .
aşk insanın içindeki ölümdür sonrası için okunacak dua değil
alicengizoyunu (…bir gün tek başına, bizim için şiir demekti… yalnız kalamayacaksın demiştim değil mi…)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
aşk ortalı bir ruh metod defteri... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
aşk ortalı bir ruh metod defteri... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ilkin içini okuduğun bir zaman tüneli masalı kayıp söylentiler yazılıydı duvarında ağlamayı keşfe çıkmış gözlerin suyla buluşan beyazıydı anımsadığım daha henüz mavisi dilenmiyorken tanrıdan düşler…göğün elleriydi
herkese kısmet olmaz böyle nadide betimelemeler.. güç yürekte.. yürek kelimlerde gizlidir... ve böyle bir yüreğin emeğine boyun eğmekalkışlamak ne güzeldir...
zamanın darasına sığmıyor ki aşk aşk alay ediyor kendine gelenle öyle bir yoluyor ki saçlarını aşk kendine bile yaban kalıyor her defasında
aslında âşık olan aşkın kendinde kayboluyor aşk gelince akıl zayi oluyor yazılmıyor aslında aşkın gerçek öyküsü paha da biçilemiyor şiirin darası da kaldıramıyor yükünü
...bir kaşla göz arası bakışmaklıkta kayboluyor aşk dediğin...
yahu özlemişim bu nidayı. şimdi rakıda anason tam deminde. hayata bir ayar çekiyorki şair utanan utansın.
Alıntı: - size bir pantolun verdim bir türlü bitiremediniz. Tanrı dünyayı dört günde yarattı, siz üç ayda bir pantolunu bitiremediniz. -Ama bir şu pantolonun haline bakın efendim bir de dünyaya.
s. beckett'in "pantolon " romanından...
şu şairin haline bakın bir de dünyanın.
şimdi karelere bölünmüş bir ömürde kim bir mikron metre karede bir yürek saklar. işte şiirin darası burada büyüktür. bu şairin gönlü şiirin kefesi kadar büyüktür. yürekre el sıkışalım sana şiir numaralı alkol dost tadında kavun vericem birde kilim çökelim diye sofrasına sesin....
sevda dolu ruhlar bulunca ortayı uçurur aşkın kanatları ..başlık da şiirde harika olmuş... sevgim saygım her daim ...tebriklerimle değerli şair dost sevgili Alicengiz...
...şiirlerin acıyı kapatmak yerine daha çok deştiğini görüyorum...
"içinden geçen bir tebessümü kucaklayan
güvercin gözlü düşler"
en çok burayı sevdim...:)
dostluğumla...