üstünden uçtuklarını içinden geçtiklerini ardında bıraktıklarını kanatlandırır aşk…
murathanmungan
sıradan bir günün hiç de sıradan olmayan heyecanıyla gece geçilen şehirlerin kimsesiz ışıklarında kalbinde büyüttüğü aşka büyük gelen gözlerle zamanın öldürdüğü kaldırım taşlarına düşüyor
durmaksızın nasıl çalarsa eski bir şarkı ve hep intihar meyilli hayal kırıklarından yorgun üst dudak titredikçe gevşeyen öpüşleri eski masumiyetinden sayıyor /kadın/ belli ki aldatılmış kendi tarafından
/affedersiniz…sanırım aynı yöne gidiyoruz hayır…bu defa değil/
içinde bütün mevsimlerin arsız bekleyişleri zorladıkça tekrarı yaşamın keskin aşk’ın dingin sabrı yolunu yitirmiş yüksek debili haykırışı kutsuyor
hiç durmadan solunan bir muammadır nasıl ki akrep metres hayatı yaşıyorsa yelkovanla ve zaman da piç lakaplı yalnızlıkla sözler geçici bir tebessüm için susmayı çekip gitmekle taçlandırıyor /erkek/ belli ki aldatılmış kendi tarafından
/affedersiniz…sanırım yanınızda ben oturuyorum hayır…bu defa değil/
yar yüzünde iki kişilik hikâyelerle sindirilmiş korkuların bekleştiği kentin sabahı gözünden vuruyor aşk’ın hasretini batan ayın kendi ışığında parladıkça unutmaktan doğarmış hiçliğin doğası
meçhul durumdur aslında sevdayalanları sevi bir itaatkâr aşk bu… kalmaz ki yanına kâr şimdi aynı dilden geçen bu isyan bir daha dönmemek üzere gitmeyi öğreniyor /aşk/ belli ki aldatılmış iki kalp tarafından
/sence bir daha bizimle yolculuk yapmak isteyecek mi hayır…hem de hiçbir zaman/
alicengizoyunu (…hiç sahip olamadığın bir şeye sahip olmak istiyorsan, hiç yapmadığın bir şeyi yap…)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
iki kişilik hikâye... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
iki kişilik hikâye... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ben günümün şiirini seçtim bile..hikayesini anlatırken sabırsız ve bıçkın bir ifadeyle sorgulatıyor..biz yola devam edeceğiz..yol bizi yolda bırakmadıkça..yönün hiç önemi yok
her kalp kendine itaatsiz bir diğeri öbüründe nihayetsiz bir kadın-bir erkek hepsi de sahteydi belki belki aşk bekliyordu son durakta ama unutuldu her kalp kendi hikayesini yazmaktan mustarip
şiiri okurken sıradan olmayan ve heyecan verici bir öykünün içine düştüm. sanırım siz de yazarken öyküler içinden çıkıp geliyorsunuz dizelere. ya da bir oyun. (bunları bana düşündüren ilk beş dize)
ve final altına paranteze alınmış söz... farklı şeyler ararken aynı olmuş bir adamı anlatıyor.
şiirdi okuduğum kalın bir kitaptandı sanki.
sevgimle.
ve aslında sanırım bu şiiri kendi kendine takılmış bir adam yazıyor.
"/affedersiniz…sanırım aynı yöne gidiyoruz hayır…bu defa değil/ "
ve aslında bu şiiri yazan adam yazdıklarını yaşamıyor. ona sadece şiir geliyor ve O yazıyor.
ben şiirlerimi sizin bırakıp gittiğiniz dediğiniz şeye yazıyorum. aslında yazarken ben kendim oluyorum. bir şato bir serçe bir miğfer sizin beni küçümsediğiniz sandığınız şiirlerimde bir kendi başına kendi kendine her hece ve ben oluyorum gerek sizin şiiriniz okuduğum yalnız kişiyle.
fakat siz küçük aksesuarlara takılıyorsunuz sanırım. bir sahneyim ben. her gün yeri geldiğinde kendi düşüncelerimle oynuyorum. veya hayata bir oyun diyorum. yahut bir film. bazen aşk bazen gerilim. ya da sizin yaptığınız dram olabilir.
dikkat ederseniz "otranto bir masal kahramanı" demedim masalın kahramanı "otranto"yu bırakıp gitti dedim...
ama pardon sanırım siz okurken o masalın kahramnı olamıyorsunuz değil mi seyrettiğiniz filmlerde ki olamadığınız karakterler gibi, ya da izlediğiniz tiyatro oyunlarında , olamadığınız basit bir aksesuar gibi...
hay allah...ben bunu tamamen unutmuştum... hatta siz şiir de yazmıyorsunuzdur kendinize...kendi kendinize...
belki de ya da değil aslında nedir biliyor musunuz bir kale vardır insanın içinde gider başka bir kaleyi aramaya başlar bulduğunda ise kendi kalesini unutur ve unutulan kale surları parçalanana kadar yalnızlığa gömülür...diğer kale de olup bitenleri seyrede seyrede...
İnsanın kendine söylediği yalanlar bile olmamalı,çünkü kendi bile kapılır gider bir gün o yalanlara.Özel ve güzeldi,tebrik ederim,selamlarımla.Puanım tam.
"aşk,
hiç bir kesinliği ve kuralı olmayan,
havada geçip giden bir oyundur..."
Sevginin Eşsiz Kışı(1986)
Bir Gün Sevgiyle-İnci Aral...
1986...
o gün bugündür "aşk" kelimesi nerede geçse
aklıma ilk gelen sözdür bu AliCengiz...
dostluğumla hep...