BİLDİĞİN GİBİ DEĞİL
Gençlik yıllarının düşüyle hani hatırlar mısın?
Düşmüştük uzun soluklu karlı dağlara Yollar gittikçe biteceğine uzadı, uzadı da Elimizde bir asa gibi bir yafta kaldı Hayalimiz bildiğin gibi değil. Mehtaplı gecelerde oturup buram buram Memleket kokan sohbetler ederdik. Yutkunur soramazdık da şöyle bakardık. Ne olacak bu memleketin hali diye dalardık. Gördüklerimiz, bildiklerimiz gibi değil. Vicdanında rahat, uykusunda tutsak değildik Kanardık, durmadan, yanardık aldırmadan Tüten ocakların ateşine odun taşırdık Gezerdik diyar diyar, ufukları aşardık Burada güneş, sevdiğimiz gibi değil. Garip hallerimizi soran yürekler kalmamış Ufuklarını bir hayalin aşkı sarmamış Çalınan türküler bizim kadar yanmamış Eller kendi işine kendi aşına takılmış Yaşamlar yaşadığımız gibi değil. Tozlu rafların üstünden indirip de resmini Acı bir kahveyle çıkarıp mazinin keyfini Topladım bütün hayallerimizin hesabını Elimizde bir asa gibi bir yafta kaldı Uğruna öldüğümüz, öldükleri gibi değil. Sen, ben aldırmazsak, o aldırmazsa Ayağa takılan taşı biri kaldırmazsa Kötülüğe iyilik farkı yansıtmazsa Aynı tas, aynı hamam hep yaşarsa Yaşamakla ölmek bildiğin gibi değil. M.S./2009 KAHRAMANMARAŞ |