Avut kendini … avut…Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ne kadar uğraşabilirsin benden nefret etmek için?... beni sevmemek için ne iftiralar atabilirsin bana? nelerden vazgeçebilirsin beni yaşamamış olmak için?... düşündün mü?... ben her gün seninle yaşayıp seninle nefes alıyorum... sen unutmak istesen bile...
Son damlasını şişesinden hasretin, boşalt kadehine… bitir aşkımdan kalan son kırıntılarımı…
Elinin tersiyle it karanlığı… mum yak inadına güneşin yerine… avut kendini… Kanayan yralara yapıştır yara bandını, sanki; kapatacakmış gibi… Sarıl ayrılığa, aşkımdan daha sıcakmış gibi…avut kendini… Çek tetiğini hasretin; sanki benden ayırabilecekmiş gibi… Görme karanlığımı, duyma feryadımı… nağme gelsin kulaklarına… avut kendini… “Merhaba” de her yabancıya, elveda’nı unutturacakmış gibi… Becerebilirsen başkasına aşık ol!.. bu aşkı unutturacakmış gibi…avut kendini… Gözyaşlarını mutluluktan; acıyı, ölümlerden say… Sen anlamışsındır seni nasıl sevdiğimi… Gözyaşlarını nefretten; acıyı kader’den say… avut kendini… Gitme gezdiğimiz yerlere… kaldırımlarımızı bensiz çiğneme… şarkılarımızı söyleme… Bir avuç benzine bedel olsun hatıralarımız… yak kökünden hatıralarımızı… lanetle an adımı, avut kendini… Mutluluk oyunu oyna… inkârcı ol kaderden… ayrılırken dökülen gözyaşlarının aşktan değil; bensizliğin mutluluğundan olduğunu söyle… avut kendini… Yüzüme bakarak söyleyemediklerini, resimlerime bakarak söyle… Ben “aşkım” sana… kazıdım ateşle yüreğime seni…eğer, nefretsen bana;unut beni yaşamadım var say… “yok” diyorsan aşkım yüreğinde; lanetle an adımı!.. avut kendini… Yak tüm hatıraları!.. elinde bir avuç kül kalsın… Öyle nefret et ki benden; yaratılan aşk utansın… Avut kendini … avut…. |