Kökleri sordu seni yeniden Sustum… Boynunu büktü seher vakti Gül ağacın küstü, Gidişine…
Suyu hayli yeşildi İki yol arası boylu boyunca Çağlamasa da akmaya erinmeyen Irmak… Hâlbuki kızıl şafaklar Yüz vururdu suyunun yüzüne Ve bir ağıt dökülürdü Zamansız bir ölümle Kıyısından kalbine
Tamda orta yerinden asmışlar Beline kemer misali İki yakasını bir etmişler ya… O akşam vakti, Yolu boyunca Gözümden gönlüme akan Her hasrette güldüm Gelsin diye ecele. Tembih mi verdirdin Saate baktım belki gecikmiştir Belki de… …Belki de, Vazgeçmiştir…
Yanardağların sustuğu Şu küçücük zindanın öyküsündeyim Beni sarmıyor tarak vurgunu taşlar Ve çıkmıyor haykırışımın izi Kaybolan peri konaklarında. Yakarıyorum… Duyuyor biliyorum Ama öpmüyor her nedense Öksüzlüğü boyun borcum Saçlarımdan…
Saçlarım demişken, Kısa kestirdim cümlesini Uzun ayrılıklara nazirem olsun Bekletme meleğimi Varsın… uyudum uyanamadım Varsın… uzağımda ağlarsın…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KIZILA ÇALAN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KIZILA ÇALAN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
neylersin ölüm herkesin başında. uyudun uyanamadın olacak. kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında? bir namazlık saltanatın olacak, taht misali o musalla taşında.
neylersin ölüm herkesin başında.
uyudun uyanamadın olacak.
kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
bir namazlık saltanatın olacak,
taht misali o musalla taşında.
şiirinize
şiirinizi kapsayan bir şiir.
tebriklerimle.