ilk'öğrendim
kollarında doğduğum senmisin kırmızı saçlı kadın
doğarken kokusuna hasret kaldığım senin tenin mi? titrerken kollarında tarif edemediğim boğazıma dizilen her ses ses veremediklerim mutluluğun geniş zamanlara yayılması gibi şimdi tutarsızlıklarım ve şehvetimle bağlanışım kaderime beni düşünerek sarıldığın kendi bedenin benim tenimdeki ürperti senin başka tanrının çocuklarımıydık biz bu anı cennet vaat eden senden sonraki her dakika cehennemin habercisi ne kınından yeni çekilmiş bir kılıç kadar öfkeliyim ne de üzerine yeni su dökülmüş kor parçası kadar sakin ateşinden korkuyorum seçtiğim her kelime karşında önünü ilikliyor gibi bu protokolün en rütbelisi senin bakışların görünce dizlerimin bağının çözüldüğü öpüşlerinin tadını unutmamak için günlerdir susuzluğum dokunuşlarından uzak bir sürgün şehrinde kollarım iki yanımda tenime değmiyor aklımın her yanında senin ellerin nefes diye içime çektiğim senin nefes diye dudaklarının arasından özgur bıraktığındır kafiyesini uyduramadığım beceriksizliğimi bağışla hala sevginin stajyeri gibiyim eğitimim uzun süreli en sevdiğim dersim; etkisi teninin, tenim üzerindeki... |
bu protokolün en rütbelisi senin bakışların^^----------mükemmel
saygıyla ilikledim sözcüklerini şiirinize suskun bakışlarımın
/her dize içime işlerken kutladı Kalimera çokça içten/