Hey Jüpiter !
hey jüpiter..!!!!
yorulmadınmı hala dibi tutan yalnızlıklardan kazıyınca çıkıyormu yoksa sudamı bekletmeli kararmış alışkanlıkların hey jüpiter..!!! bu gözlerinden süzülen, eski bir ağıttan mı alıntıladın aşkı? yoksa hala yeterince güvenin yokmu kendine yeni bir sevdaya ağıtlarla yazılabilmek için.... hey jüpiter..!!! bu damarlarına seni zehirlesin diye enjekte ettiğin de ne? ne zamandır daha keskinini buldun yalnızlığından uyuşturabilmek için ruhunu hangi şeytanla pazarlıklara oturdun? hey jüpiter..!!! kurduğun denklemlerin doğruluğuna inanmak için ne zamandır kendini çıkarıyorsun üzerine zimmetlenen hayatından... kendini çıkardığın yer aslında neresi? temize çekilemeyeceği içinmi defterlerin mümkün olduğunca az not düşüyorsun sayfa kenarlarına... hey jüpiter..!!! sayfalar dolusu anlatıp durduğun bu saçmalıkta ne? kimi kandırdığnı sanıyorsun bu açık mavi ekranın sağ üst köşesindeki çarpıya dokunularak hayatlarından uzaklaştırıldıklarında kim? senmi kurguladın bunu? yoksa zaten kurguydu tamamı sende bir köşesinden dahil mi edildin hey jüpiter..!!! durmadan seviştiğin gecenin bir yarısı uyanıp yanında küçük çocuklar gibi sarılıp ağladıgın kırmızı saçlarına dokunup dudaklarını dudaklarıyla ıslattığın kadının nerede? üzerinde parmak izlerine rastlanan satır aralarında ismi duyulan kadın nerede? hey jüpiter..!!! aç gözlerini herşey geçti artık... herşey yoluna girecek aç gözlerini ve hayata tutun bir gün yeni bir kırmızı saçlı kadın gelecek başını göğsünde saklayıp sen farkına bile varmadan teninde yeni parmak izleri bırakacak belki de ismi sadece adli tıp raporlarında ölüm nedeni olarak geçecek... |