teslimiyet
ne kadarını tutuyoruz
avucumuza düşenlerin sihrini kaybetmiş bir illüzyonist gibi hangi gözleri aldatabiliriz daha fazla ne kadar alkış duyabiliriz galasında bu gösterinin yorgun ve alkollü beyoğlu gecelerinin kaçında daha huzurlu bir uyku karşılığında rehnedilebilir bu beden hangi kadın kollarında uyanılırsa sabahın bir vakti mutlu bir isyankarlık yayılır dudaklarından ne kadarını susabilirsin ki? bunca ertelenmişlikler içinden başka bir adamın kadını olmaya hazırlanırken sen nasıl devam edebilirsin ki hiçbirşey olmuyormuş gibi bu hayatın en koyusunda en kuytusunda sakinliğin başka bir adamın koynuna verirken seni ne kadar daha böylesine sakin ve umursamıyormuş gibi yazabilrsin... kırılırken buzdan kuleler içinde üşürken en ayazında bir haziran gecesinin insan erteler ya bazen en inanılası gerçekle yüzleşirken buda geçer gülüm... geçmiyor işte derken kastın ömrümeyse eğer o çokten geçti o adamla mutlu olacaksan eğer seni sevdim’li zamanlar bir edebiyat fiili... buda sonsa eğer n’olur bir daha başlamasın bu sensizlikten yorgun gecelerin ertesi gelmeyen caresizlikleri... |