(5) GÜNEY
Filim Çekmek Tarih’le eş’tir.
Çekerim dokuz ay önce Çelişkinin Sancısını. Bilerim Belleğimi Beyaz Perde’de. Ben Denge’nin Filmiyim, Dengesizliğin değil. Etimden Et çıkacak. Adı "Sen" olacaksın Filim. Dokunurum Kara Kalemi; "- Hoooop!" Çıktı Siyah-Silindir-Şapka’dan Tavşan? Hayır. Sihirbazım, Hokkabaz değil. "Yönetilen Yönetmen" ise, (*) asla! Yön verir Sihirli Kutu’ma Gerçek. İçi ak-pak, dışı iki Makara Üç-Ayaklı-Mercek. Sanatçıyım; "Sihirbaz", Cambaz değil. Sıçrar, çekerim Perdeyi; "- Abra-Kadabra!" Gösteririm geleceği-geçmişi; İleri-Geri, olduğu gibi. Dalarım Kutuma, ayıklarım Yalanı. İnanmazsan? Sokarım senide oraya, Kara KutU’ya. İrdeler-yanıtlarım. "- İkiz-Miyiz-Biz, Ayna?" Şaşarsın benzerin olduğuna. O’nuda kaybederim bir çırpıda; "- Sim-Sala-Bim!" Yanar Işıklar. Kalırsın yap-yalnız. Kaybolduğun Yerde, Beyaz Perde! Yada durdururum Zamanı; "- Şip-Şak!" Büyük Parmağımı orta parmağımla şaklatarak. Ne Hünerler yumurtlarım bu parmaklarımın arasında. Ağzından, Burnundan, Kulaklarından çıkarırım; "Yalan Yumurtaları". Baka-baka gözlerine, okurum Beynini. Açarım "o Körolası" güzel Gözlerini. Boyamam, dalarım derinlerine. Nabzın Şerbeti, Parmağın Balı, Zevkin Gıdığı, Dalkavuğun Yağı değilim ben. Girer Gerçek Sihirli Kara Kutuma, görüntü-Suret olsa bile. Sohbet eder Ölülerle, Dostca. Canlandırır, tekrar yaşatırım onları. İnan. İnfazdan önce yada Kavgadan sonra Haksız’a; "- Duuuuur!" derim. Çekerim Boyunları Halkadan. Sokarım, o Güzel Mert, Yiğit, Çıplak Ayakların altına Burcu-Burcu kokan Reng-a-Renk Doğa’yı. Filim de olsa, sevinir Hak. Zıplatırım bir Makaramdan-öbürüne Kırılan Umutları. Feleğin Çarkına sıçrarım, çeviririm Talih’i, ters. Çekerim başına, geri; Düşen Gövdeler kalkar, kesilen Baş’lar dim-dik dikilir haklı Omuzlarda; tekrar söylemeye başlar Mutluluğun Türküsünü. Yatarım yıllar boyu Haksızlığın-Dört-Duvarı’nda "Haklı" olarak, bil! Bazen üzgün, yorgun ama asla "Pişman" değil. Derlerim Halk’ın Derdini, "Hak" yaparım Kaderime. Yılmaz’ım dedim ya! (*) Darwin’ce 2 |