K/Aşık K/Ayaklı Maral
Tek bacaklı çarmıh
uzadıkça asılan duygu İsa’nın mahçubiyetinde deprem kirli aksağan ve sanılan görüntüdeki okuyan yanılgın kimlik belirsizliği taramaların ya da cıva ağırlığında zor gösterme çaban aşkı dudakta bırakmıştı kaşık ayaklı dağarcığında ama bilesin sema güverteli duruşun sandalıma oda olmuştu sen kırarken k/adın k/ulaklı pula yalanmıştım dil baskılı k/asada yuttuğum soluğun damarı yoktu s/apansız muştanın kar yüzündeki doğasına ve ney sesindeki kuzu bakışına hasrettim uçuk kanatlı sevdam yüzümdeki gök çal rengini bana aşık kayaklı yelinle sen kundak siyahı sahurlarda sarıldıgın gecelere sinir iken ben ölümden zaman çalıyordum sessiz çığlıklarla.. ati çıldırmıştı su sesi kir sürerken kanıma dokunuyordu üstüme yürüyen evren imge zenginliğinde yoksulluğum önüme sapıyordu oysa sen inci kusuyordun kabuğunda firari susuşlarında saklarken öfkeni sonra hasta oluyordun hayata kaşık kayaklı kaderinde k/imlerin yükü vurulmuştu d/ar zamanın geniş elli sonsuz ağrılarına yutkunmak elbiseli nefesle giyinmişti terleyen güneşte boynuma ölüm sıcaklığına yatmış düşünce uyku irkilmesindeki masum tavırla bekliyordu sinsice çektiklerim irileşiyordu ömür ölçüsündeki feryatlar adımlara ağırlık verdikçe çöküyordum aşık ayaklı elinde üşüyen deniz sığındığı gölgesinde yatak oluyordu oysa taradığım sevdan gök(z) uzaklığından sesleniyordu bırakma... Tanrı uzunluğundaki sevgin göğüs kafesimi zorluyordu aşık ayaklı maralım... Esenler 08/06/2009 |
göğüs kafesimi zorluyordu
aşık ayaklı maralım...
değişmiş şiir...sanırım anladım şimdi ali bey:))....evet yine harika dizeler okudum sayfanızda...tebrikler....
hürmetler...yüreğiniz dert görmesin....