SÜRGÜN
küçük ve ışıltılı bir şehir parçası...
soyu yıldızlardan. eskitilmiş bir yaz gününün kısa etekli şımarıklığında , daha da bir soyunuyor , acıktıkça. yelesi kuzgun bir atı devşiriyor; haritalarda koşmaktan yorulmuş bir atı... bin yıllık bir sancı bu , bin yıllık yorgunluk. bağlaçsız, uzun bir cümle yılgınlığında kocamış, terlemiş ve nice köpürmüş... yolsuz yorgun... yorgun yolsuz... bittin artık. sus. nemide - 2008 |