GÖÇ ZAMANIÇiçeklerni kokladım hem baharın, hem güzün Bir hercai menekşe kaldı aklımda; yüzün Sevgi, mutluluk, şüphe, aşk, vuslat , hicran, hüzün; Tüm âlemi dolaştım, bilmem, şimdi nerdeyim... Giderken bıraktığın bir bakışından gibi, Unuttuğun bir gülüş, sarılmışım can gibi... Göçen kuşlardan kalmış metruk âşiyan gibi Bir camekân içinde, çiçeksiz bir ser’deyim.; Dışarıda yağmur, kar, güneş varmış; bana ne... Kader, hicran yazmaya yine buldu bahane. Gönül kalmışsa artık sevdâlara bîgâne; Aşkla bakan gözlere çekilmiş bir perdeyim. Kendi hüznüyle yanıp sararan Eylül gibi, Hazan rüzgârlarında kıvranan bir gül gibi, Diline mühür vurmuş, küskün bir bülbül gibi Sensiz geceler sonu, bitkin bir seherdeyim. Bu bir isyan değildir, bu, gönlümün feryâdı; Bir gurbet türküsüyse sevdiklerinin adı, Ve kalmamışsa ömrün ne rengi, ne de tadı , Yolculuk zamanıdır, şimdi son seferdeyim... ÜNAL BEŞKESE |
Bu bir isyan değildir, bu, gönlümün feryâdı;
Bir gurbet türküsüyse sevdiklerinin adı,
Ve kalmamışsa ömrün ne rengi, ne de tadı ,
Yolculuk zamanıdır, şimdi son seferdeyim...
ÜNAL BEŞKESE
Defalarca okudum!; bizler okumaktan yorulmayız, yeterki siz yazmaktan usanmayınız.
Saygılarımla..