İSTANBUL'UMU ÖZLÜYORUMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Eski İstanbul’u yaşamış ve sevmiş olanlar için...
Bir rüzgâr esiyor Çamlıca’dan Ve martılar geçiyor üzerimden Eski zamanlara doğru... Bindirip özlemlerimi onların kanatlarına, Ben de eskilere gidiyorum, Çocukluğumun İstanbul’una; Cumbalı ahşap konakları, Bahçe duvarlarından sarkan mor salkımlarıyla, Yol kenarlarında erik ve dut ağaçlarıyla Arnavut kaldırımlı Üsküdar sokaklarını özlüyorum. Sonra,gençliğim geçiyor gözlerimden, Her ânını İstanbul’la sarmaş dolaş yaşadığım; Caddebostan Plâjını,Opera Sinemasını, Kurbağlı’da sandal sefasını, Moda İskelesini, ’Atlantik’li,’Piknik’li İstiklâl Caddesi’ni, Beyoğlu’nu özlüyorum; ’Atlas’lı,’Yeni Melek’li günlerini Ve ’Dame de Sion’lu kızlarıyla akşam üzerlerini.... İyot kokusunu özlüyorum, Kadıköy vapurlarının kıç üstünü, Boğaz’ın mavi havasını özlüyorum. Emirgân’da ’Çınaraltı’nı, Küçüksu’da mısır yemeyi, Dolmabahçe Stadında,çamurda Lefter’leri,Metin’leri seyretmeyi... Bir de, Nice aşklara sağdıçlık yapmış İstanbul Tramvaylarını özlüyorum; Elimin ilk kez eline deydiği Ve aklımın başımdan gittiği... Ve ilk sevgiliyi özlüyorum; Kalamış mehtabında Karşılıklı şiirler söylediğimiz Ve geceler boyu elele Samanyolu’nda gezdiğimiz... İstanbul’umu özlüyorum; Bir İstanbul vardı hani... Bir İstanbul Rüzgârı esiyor Çamlıca Sırtlarında Ve İstanbul doluyor gözlerime,damla damla Martı kanatlarında... ÜNAL BEŞKESE |
Bahçelerinde ERGUVAN AĞAÇLARININ olduğu İSTANBUL'u,
Kahvelerin Sirkecideki KURUKAHVECİ MEHMET EFENDİ'de kuyruğa girilip alındığı İSTANBUL'u,
Her pazar BALAT'tan tekne kiralanıp BÜYÜKADA'ya pikniye gidilen İSTANBUL'u
Kandilleri YAĞ ve BAL satıp oyun oynadığımız İSTANBUL'u
Hıdrelezlerde ateş yakıp üstünden atladığımız İSTANBUL'u...
bunlar mıydı kaybettiğiniz İSTANBUL
SAYGILARIMLA...