Yeldeğirmeni Sevdalar / Gökkuşağı/...Yeldeğirmeni sevdalar tükendi artık Gam değmiş, hicran değmiş yellere Susuzdur gayrı lebler Unut! Bitti! Hep bana, hep bana Trendli sevgiler devri..../ Sen gökkuşağını kendin kaybettin! Tüm renkleri boca et istersen kat birbirine Fırlat göğün dört bir ötesine İstemekle olmaz da; uğraş yinede Yapamazsın artık döl tutmaz. Öğrenirsin ki: Alâimisema (gökkuşağı) altından bir kere geçilir! Yapması olmaz. Dahası boya da değildir Kendi kendine gelir o bir yel peşinden, Bir şeyler söyler ve gider Lisanının tercümesini bile beklemeden Bir süreliğine görünür ve bir hakkın vardır Kullanabilirsen... Sonra mı? Keşke’ler inle baş başa bırakır seni Biner geldiği yele senin umutlarını heybeleyerek. Sonra ağlar senin haline! Gözlerinden yaşlar dökerek! Öğrenmişsindir. Senin değildir o bir sürelik/kerelik emanettir. Ve sen kaybetmişsindir... Sonra gök/kuşağını alır götürür çözer başka sen/lere...! Altındakilere sadece yaşlarından döker Ancak karıştırabilirsin kendininkilerle... Beklersin belki bir daha ...? Ama gelmez!... Onu hep bir yaş öncesi /düş sırası görürsün. Der ki: hayatta hiçbir şey için Geç kalınmış değildir! Sadece geç kalınmışlıktan başka! Ağlaması da bundandır işte! |
Yaşananlara...
Yaşanmayanlara...
Varlığa-yokluğa-çokluğa-azlığa
bla...bla...blaa...
Selamlar-gelecek şiirde buluşmak ümidiyle:)