anzaman akarken avuçlarımdan eskir yüzüm aynalarda çoğalan çizgilerin suskunluğunda bir gülüşüm aynı kaldı bir de gamzem hâlâ durur yanağımda ayaz gecelerde üşürken yüreğim sabaha ermeden ölürdü düşlerim gün daha doğarken yorgun ne hayrı var ki bitmiş bir umudun martı kanatlarına diktim gözlerimi artık tüm kapılarım kilitli özgür bir ezgi gibi asılı kalırım havada kayıp notalarım kırık sol anahtarım göz alabildiğine mavi bulutlarım yağmur yüklü gözbebeklerim dokunsalar fırtınayım kendi başına sağanak yağışlarım her geçen an dolar kum saatinin bensiz tarafı üst üste yığılır benden aldıkları eksilirim kâr kalır yanına sessiz hırsızlığı arsız bir yalnızlık kapımda git derim gitmez gidenlerin aksine bir o beni terk etmez Gülay Bulut |