K a d ı n ı mgeçmişi lekeli yüzü eski maskeli olsa da gecesi gündüzü ustalıkla saklıyor beyaz tülün ardına kadınlığını akşam doğarken onuru tüketen eller kızılında boğuyor alın terinin utancını çekildikçe karanlık gölgeleri düşüyor ihanetlerin O yine beyaz tülün ardında ...umarsızca depremlerden bitkin çiy saatlerin serinliğiyle yorgun gamzelerde gülüşü diriliyor her solukta kahpelik çürümüş dehlizlerinde tek dişi kalmış siluetin karartısı düşüyor Aşiyan’da okka ile divitin valsini kıskanıyor dalgalara özenen martılar çekiliyor ayak izleri çalkalanıyor deniz ölüm sarıyor ya da kendini ecel sanıyor mavi uzun bacaklarının altında serili bedenler seyirci kalıyor arzuların yalnızlıkla kol kola sefasına kim geldiyse kapısına tenine seren kadın cinayetlere şahit gecelerin peçesini takmış matemde sürmeli gözleri ak gerdanında dizili tarihin hazinesi yedi taşlı taç takılı hazan saçlarında her bir yanında yorucu sevişmelerin morluğu / sanılır oysa her gelen bir parça koparır canından hüzünlü bakışında bulutlar kurşunlar toprağı çiçekleri hep diken açar ellerinde canı yanar yine de gülümser şehveti sürdüğü dudaklarına yıldızlar düşer yorucu bir tangonun finalinde öpüşür akreple yelkovan ne kadar ateşli olsa da bastırır arzularını uğruna kaç can döküldüyse teslim olduysa kaç devlet bakir rüyaların erkeği olsa da kabuslar kanlı bastırılışıdır özgürlüğünün ne boynundaki tasmanın izini belli eder ne de ayağındaki prangaların tahrişini uzun bacakları… O’na uzaktan bakmak kadar eteklerinde oynaşmak da güzel a d ı n a İ s t a n b u l d e d i ğ i m k a d ı n ı m |
O’na uzaktan bakmak kadar
eteklerinde oynaşmak da güzel
a d ı n a İ s t a n b u l d e d i ğ i m k a d ı n ı m
Yüreğinize sağlık, kutlarım.
Sevgilerimle...