BİRLİK
Benim gibiler dertli ve çileli,
Ben, kendimi bildim bileli, Bize bakanlarsa, ateş kadar yakıcı, Buzullar kadar da soğuktan kavurucu… Rüzgârın savurduğu kadim tohumlar, Yeşil ot olur, beşik olur, tabut olur, İnsanlar, ağaçlar ve kuşlar oltayla otlar… Akılsız insanlarsa otun ne olduğunu, Anlamadan balıklamasına atlar… Apayrı kalmış bireyler birbirlerinden, Toplum ayrılıp sıyrılmış bireylerinden, İnsanın nefsine hoş gelen bir hareket, Zincir olur, kelepçe olur, kurşun olur, Hapishane köşelerinde, mahpus olur. Güya bütün bunlar ise müeyyideymiş, Ceza imiş, kısıtlamaymış, yaptırımmış… İnsan, sadece hapishanede mahpus olmaz, Avucun içine sıkıştırılmış bir avuç ette, Hükümlüdür, aklını çalıştırmayan iskelette, Aklını nefsine kiralayan kiralık katiller, Bu tenin en büyük münafığıdır kanlı eller, Esirliği hürriyet gösterip alçalarak, Yükseldiğini sanır yerin dibine çakılarak. Yine efkârlandım, bu Ramazan akşamı, Birlik, birlik dedik de Hep bireycilikte kaldık. Güçlenen kollarımız, kanatlarımız, Bir kuşa tüy, telek olamadı daha Kuşlar ordusunda… Ben çileliyim ve dertliyim, Dürülen kendi dünyamda, Dâvetler gelmesin, iftarlar açılmasın, Biz, bize acımasızca düşürülürken… Ayrılıklar, beni hep düşündürdü, Düşündükçe, yalnızlığımı anladım, Sahipsiz şu yalan dünyamda, Yaşamak istiyorum tek başıma, Yıkık örenlerde, Sevrlerde, Hiralar’da… Maddî, manevî yönden ezilirken Müslümanlar, Biz, keyfi endamımız için boğaz harbindeyiz. Birlikmiş, birbirini acımasızca ayıklayarak, Acımasızca kalpleri yakıp yok ederek, Küfre bandırıp kardeşini linç ederek… Birlikmiş, münafık ve kâfirle bir olarak, Birbirinin arkasında namaz kılmayarak, Müslümanın kuyusunu acımasızca kazarak, Arkalarından bin türlü dümeni çevirerek, Kardeşinin samimi davetini reddedip, Kardeşlik kervanına girmeyerek… Birlikmiş, birbirine kız vermekten kaçınarak, Cı, ci, cu, cü… Saplarına, Kur’an diye yapışarak… Ayrıyla ayrı olmanın adı da birlikmiş, Münafık ve kâfir gözüyle kardeşini süzen, İnsan da bahsedermiş birlikten, beraberlikten… Ağla gözlerim ağla, senin oluk yaşların, Bir avuç et parçasını saflaştırır, ruhlaştırır… Evet, birlik istiyoruz hem de küfre karşı, Birbirimize kenetlenip ayrılmayarak, Kendi hamurumuzla iyice yoğrularak… Eleştirmek ve doğrulara yönelmek, Gayesinden uzaklaştırılan bir toplum, Ne kadar edebiyat yapsa da, Bir arpa boyu yolu aşmak için, Batması gerekir, dibi görünmedik vadilere… Bedenle ruhu birleştiremeyen gönüller, Toplumu bölmekten başka iş yapmazlar. Kardeşim! Silkin, doğrul; ruhla teni saflaştır, Artık, dünya ile ahiretini barıştır, O zaman, senin için dünya yuvarlaktır, Yuvarlananlarsa, aralarında birliktir. Sen birliğini bulamadığın müddetçe, Ayaklar altın ezileceksin insafsızca, Yüce Rabbim bir de ve biz de birliğiz, Biz birbirimizi aldatanlardan değiliz… 04.03.1993 Konya |
YOLDA YÜRÜRKEN SELAM VERMEYE KORKUYORLAR ALLAHIN SELAMIN ESİRGİYORLAR
GENÇLİĞİMİZDEKİ BİRLİĞİ ÇOK ARIYORUZ MALESEF
ESERİNİZ KUTLUYORUM
SAYGILARIMLA