Nefaset
Kâinatın bir yerindeyim
Bazen toz olup uçar giderim uzaklara, Bir fırtına beklerim sonra, dönmek için sana Yokluğun sebep olsa da ağlamalara Varlığın çıkar gülümsemeyle karşıma, Donuk bir gülümseme fırlatırsam seni anlatmaya yeltenen fersiz yıldızlara Yalnızca doyamadığımdandır sana… Emzirmesin ruhunu tenha yılların hoyrat karanlıkları Uzamasın keder saçlarından, Damlamasın çiseler Bağbozumu sarısı yapraklarından… Kepir bereketli bozkırların içinden koş gel Yorgun kuşların çaylak ötüşleri olsun sesinde Vur sırtına yüreğinin heybesini Çık bir dağın zirvesine “Seviyorum seni” de Unutulmuşluk kadar cüsseli, metruk enginlerine… Otur aksakal gölgelerinin şen şakrak koltuğuna Kendi gönlünce yalgın bir tevatür anlat, bir ağıt dökülsün hayıflı nağmelerle anılarına Tütsü ıtırlı aksisedanla örselenmiş şemsin Uğuldayan kulaklarını çınlat… Yıldız yağmurunun şavkıyla yıka gözlerini Parmaklarında işte gaddar zaman Ya sen O’nu uçurtma yap tut ellerinde ipini Ya da bırak kendini O uçursun nihayetsiz bilinmeyene doğru, doludizgin seni… Yalımı çoktan tükenmiş şöminenin önünde Bir örümcek ilmek düğüm nakşediyor küskün hatıraların resmini Bil ki; Çıkmaz bir sokağın köşesinde terk ettiğin gülüşlerimin hatırına özledim üşümüş ellerinin nefasetini… |
Kutluyorum şair dost.
Yasemin Göksel tarafından 8/25/2009 7:28:18 PM zamanında düzenlenmiştir.