Yenil(en)mek...
çok beklemekten sıkılmak
bu yüzden ayrılmak o duraktan, yürürken yolda kaçırmak geç gelen otobüsleri zamanlaması tutmayan birliktelikleri en uygunsuz yerinde bitirmek afili yalnızlkları göze almak ve ne zaman yalnız kalsam en rezilinden birliktelikleri aranmak gecenin bir yarısı diğer yarısı boş bir yatakta.. yaşamak diyorsunya adına, yaşamak işte yarım yamalak... motorundan ses gelen 99 model bir şahinle uzun yola çıkmayı göze almak. gittiği yere kadar diyorsun ya, gittiğin yer bir halta yaramayacak. kaçmak diyorsun ya buna, bir adı sürgün kendi bedeninden uzağa atmaya çalışmak aklına düşenleri unutmak hala kalemi güçlü şairlerin satırlarından okunacak doğa üstü güçlerim yok diyemi bu kadar çaresizim olduramadığım için içimden geçenleri adam olamadığım belkide olsam da ne kadarı bana ait olurdu yarısını bile sevemedin içimdeki çocukluğun, yarısına bile katlanmazken sen bu işe yeni başlamış bir ressam gibi düz bir çizgiyi iki nokta arasında çizemezken ben ben... ne çok başladığın ama bir türlü tamamlayamadığın gelecek zamana ait cümlelerinde öznesine gizlenen ben... bir hayat sunmak bu kadar kolayken en zoruna saplanıp düzgün bir cümle bile kuramayan ben... ben şimdi yalnız olduğum için değil yalnız uyuyamadığın için sen yanında değilim diye her gece öfkesini bin parçaya ayırıp kendi içinde etkisiz hale getiren her gün yeniden anımsarsın diye bir gün oraya buraya tuhaf notlar düşen ben... alkol biter narkozdan erken uyanan bir hasta gibi acısının ortasına gözlerini açan ölmek nasıl tatlıdır ama ölmek, uzaktır senden. yaşamak, acısına rağmen yokluğunda eğer bir gün geri gelirsen umudu taşımak içinde sensiz gecen her geceden sonra acıyla uyanmak sabahın bir saati dudaklarımı ısırırken... |