yazmak
bir sesi yok yazdıklarımın
bir nefesi, bir gölgesi, bir çağrısı yok boşlukta yankılanan bir anafikri yada düşüncesi yarını yok bunların dünden beri ne söylesem dilimin ucunda neyi sussam ağır geliyor yüreğime yazdıklarımdan çok kurguladıklarım kendi hayatına yukarılardan bakan bir faniyim çok zamandır yaşadıklarıma şaşıran sanki bilmiyormuş gibi sevdikçe mutlu olan üzüntüler kafiyesine saklı yazmak hala siyah beyaz eski bir filme daha önce hiç izlememiş gibi hayretle bakakalmak... silmeye çalışmak olmayanları olmayan ne çok yorulmak sonra olduğu gibi bırakmak geride kalanlar yakışmıyor belkide anneler gününe annem ne kadar uzak... yaşamak diyorum ya hep yaşamak belkide yarın olmayacak hayal kurmak kime ne zarar hayal hala bu dünyada en çok can yakacak... sabrımı sınıyor diye tanrım bunada şükür deyip takva sahibi olmak sevilesi bir kulu olamadım diyemi şimdi tanrımın hoşnutsuzluğu bu beden toprak olunca kaç kişi mutlu olacak? |
Anlamı olması için herşeyin eskisi gibi..
Kutlarım güzeldi..