Beşikdüzlüm Ağlıyor
BEŞİKDÜZLÜM AĞLIYOR
İki taş arası daracık yoldu. O gün de denizin poyrazı boldu. Bu kadar insanın çiçeği soldu. Gelenek mi oldu, âdet mi oldu? O ahali kumsallara sığmazdı. Otuz kişi bir teknede olmazdı. Para alan taşıyıcı doymazdı. Tedbir alsa, bu felâket olmazdı. Deli poyraz esiyordu dopdolu. Her araç tıkamış transit yolu. O gün Cumartesi altıncı gündü. Bu kadar insanın ocağı söndü. Hastane önünde ölüler nâaşı. Sordum on sekizdi gencinin yaşı. Feryat ediyordu üvey kardeşi. Annesi de orda, öfkeli başı. Birileri dediler ki, cehalet Bu söz bile oldu bize vahamet. Sabret Beşikdüzlüm, Tonya’lım sabret Cehalet diyenler utanır elbet. Bugün Beşikdüzlüm içten ağlıyor, Şalpazarı, Tonya ile beraber. Şehidi çok yürekleri dağlıyor. Çoluk çocuk delikanlım beraber. Taklidi bırakıp,öze dönerek Yanlış âdetleri değiştirelim. Karada etkinlik düzenleyerek Onu inanç ile birleştirelim. 18 Mayıs 2000 Hüseyin Karaçengel Açıklama:Bu şiir. Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde yaşanan deniz faciasından sonra yazılmış tır. |