KARADENİZ
KARADENİZ
Bakıyorum tepelerden denize, Ağaçlar yemyeşil, kuşlar neşeli. Tekneler açıldı Karadeniz’e, Reis mola dedi, tayfa neşeli. Karadeniz bir göl gibi uyuyor; Gülle atsan, bir dağ olur sarsılmaz. Ahalisi hamsi balık tutuyor, Dalga göğe varsa yiğitler korkmaz. Kara kış değildi, fındık zamanı, Bir görseydin coşan Karadeniz’i. Yaşım kırk beş oldu, seyir zamanı, Ancak tanımıştım bu yöremizi. Her taraf yemyeşil, deniz de mavi. Ormanı da sıktır, havası nemli, Yaylasında yaşa, olursun kavi. Manzara seyretmek daha önemli. Hırkamı çıkarıp ağaca astım. Kuşlardı orada biricik dostum. Sade deniz değil, bölgedir kastım. Yeşilin her tonu Karadeniz’de. Namusudur onun kadını, eşi. Kurşun atsan siper eder göğsünü, Uğrunda düşünmez altıyı beşi. Rüşvet versen vurur elin tersini. Kadını bağlıyor belden kuşağı. Sırtında yükü var, bir de uşağı. Soğuktan mı nedir, al al şakağı? Her hâlinden belli yayla uşağı. Yaz bahar gelince yeşerir otlar. Yeşil arasında boy boy çiçekler... Yayla yollarında gördüğüm atlar, Sırtında yük, her yanında böcekler. Taşıma toprakla bahçe yapmışlar. Soğanı var, sarımsağı, her şeyi... İki telden birer köprü kurmuşlar. Parası yok, akıl onun menşei. İnsanı baruttur, bir anlık patlar. Çevik olur delikanlı uşaklar. Çok insanlar gördüm, pek çok ahbaplar, Misafirperverdir, hem de sır saklar. HÜSEYİN KARAÇENGEL |
Güzeldi..Tebrikler
Saygılar..