ÖMÜR ANAM ÖMÜRAnacığım,anneler gününü,sana yazdığım şiirimle kutluyorum..Fatihanı,yasin-i şerifeyi de seher vakti göndereceğim.Ellerinden öperim.. ................................ .................................. annem rahmetli,o vakit tabii otuzlu yaşlarında bir köy dilberi. Başı takkeli arakçınlı/tepelikli alnı yalanaltın kemerli zülüfleri ,kakülleri taralı gerçek gümüş takılı dar alınlı kare yüzünün nuru on dörtlük aydı kaşlar kudretten siyah mı siyah gerili iki yaydı kirpikler uzun/göz akı cennet incisi karası çakır / gözbebeği,gönül mermisi ağız tam da yüze göre / muttasıl ince dudakları al aldı her zaman saygılı / gülümsemeye hazır hakık renkli /yanaklar gül pembesi gamzeleri gülmese de belli tırnakları düzgün / kına kırmızısı canlı / canlı eller her işe hünerli ince parmakları birbirine ekli oklava yuvarlıyor,yufka yapıyor azı buğday, çoğu çavdar unlu esmer ekmekli Sabah/ sabah mahalleyi almış bir mis koku erken/erken taze bir gelin/işine giderken hanaya çıkıp teklifsiz kapı tokmağını vurmadan ekmek istedi ’bi sıcağını alayım ahiretlik ayıbına gitmesin burnuma kokusu gitti kız emzikliyim zamansız sütüm kesilmesin’ Al , al iki al,üç al kız Allah aşkına kız, al allasen sende görür biri / canı çeker verirsin sevap olur Ama içine koyacak katığım yok Akşamdan kalma pilavdan başka yok yoksulluk senin eve girmesin dürünür müsün getireyim mi çekinme Allah aşkına ha yer misin - - ’ yok kız aman azığım eşekte heybede benimkisi boğasaklık eşekte gitti, öküz de şimdi bi yerlere sarkacaklar Allah korusun başıma iş açacaklar’ ’ hadi Allah bereketini versin yerini doldursun ben gideyim sana kolay gelsin aman helal et Allah aşkına,emzikliyim dedim enişteye de söyle güvendim de yedim’ Git kız. helâl olsun. Güle/ güle . sıcak almanın helâlliği mi olurmuş ümmet-i Muhammed değil miyiz kocamın teri var da içinde benim yok mu. ben helal ettim işte git uğurlar ola Koşa/ koşa indi genç kadın tahta kemerli/ sandıklı sekiyi Annem ünledi ardı sıra yavaş ol kız emine/düşmeyesin Allah mustahakını versin kazasız indi şükür koltuk kapısının açılışından gürültülü kapanışından anladık huylandı annem Hay hortlamayası kapıyı nasıl da çarptı milleti erken uyandıracak/dedi ……. Haceli; şu odunları beri ver oğlum. geç kaldık/çocuklar uyanacak şimdi davar da çıkacak ……. Senitle, oklava yine savaşa girdi vurmalı çalgılar gibi ............................ ah be anam elli yıl sonra o günlere ağlayacağım şimdi sen öte yandan beni görür / duyar mısın. aynen böyle olmuştu değil mi hatırlar mısın izninle anam sözü senet mekanı cennet anam ben şimdi senin öteye geçtiğin yaşa yaklaştım gözüm de, gönlüm de ezik gidip yüzümü yıkamam lazım boğazımdaki düğümleri çözmem lazım sahi kız ana seninle yeniden halelleşmem lazım varsa içinde bana karşı bir şey hani sen umdun da ben veremedim veya gevşeklik edip hatırını güdemedim aceleye getirip herhangi bir veda da mübarek elini öpemedim olur ya hakkını helal et ana /ne olur emzirdiğin sütün hakkına soğuk kış günleri çat ayazda kar, tipi zahmetlerle getirip içirdiğin,yuğduğun her kusuru arındıran sular hatırına sarıp kucakladığın,öpüp kokladığın babam için on yıl baktığın felçli kaynanan hatırladıkça iç geçirdiğin ’büyük adamdı, kıymetini bilemedik’ dediğin kocerif hatırına affet ana lütfen .................................. … yordum mu anam seni niye yetsin dedin şimdi daha,koyup gittiğin bunca kardeşimi şefaatçi yapacağım Hakkını helal et ana yoksa ettin mi anaaa Bu hikaye bugün bitmez anam ama olsun Seni canımda,yüreğimde yeniden yaşadım ya bir kere daha helalleştik ya Şükürler olsun rabbim anam rahmetine emanet onu cennetlerin en alasına çıkar habibinle komşu yap babamı da yanına ver o beni affetti sen de lütfet keremini göster Anne biliyor musun dayımdaki sendeki şeker hastalığı bende şimdi aynen senin gibi durup dururken ayaklarım donar bir de bakmışsın cayır /cayır yanar olmadık zamanda terlerim terim sırtımda soğur da aynı senin gibi midem ekşir geğiririm ister istemez mahcup olurum, çora çocuğa Neyse şimdi ben anlatayım sen onayla yanılırsam düzelt şu hikayeyi bitirelim belki bir ana okur solmuş güllerini hatırlar belki bir oğul okur benim gibi / gafil değer bilmez /tokur sağlığında yapmadığı hizmetin mahcubu kabir ziyareti yapar bir fatiha üç ihlas okur ana o gün ayı kamillere göndermiştin,beni pişirgeç almaya hatırla ninenin elini öpmeyi unutma o seni çok sever ad aldığını görmüş gibi sevinir, demiştin kirişin ağustostaki ak yamacını sormuştum da sana hem ekmek eyleyip, hem anlatmıştın ana kirişin bura bakan yanı niye hep ak apak niye yeşil olmaz ,sararmaz hiç ak durur,deyince Allah iyiliğini versin oğul O,’ kar’dır,demiştin hiç duymadın mı kocaman oldun orası kar yatağı yaz kış kirişin kar’ı kalkmaz o kadarcık yerinden bile olsa ondan kafa dağı demişler insan başı ğibi az da olsa karlı kaldığından insanların başı karlı mı saçı akları mı diyorsun Yok be kuzum o değil neyse büyüyünce anlarsın Nasıl yani Büyüyünce dedim ya şu eğsiyi sacın altına sür dikkat et elini ateşe atma Bir de çok konuşup beni lafa tutma Tamam,tutmam ……………. Emminlerin ayran nasıl soğuk olur da bizimki ılık, biliyor musun Nasıl emmin kar getirir ordan mendil / mendil ayranı karla soğuturlar yetmişine eresi /yirmi torun göresi baban hiç bize soğuk ayran içirmez niye bilir misin oralara gitmez de ondan vaktiyle çok getirmiş ya,çobanken biz bi bile görmedik Babam oralara niye gitmez görmüyor musun ne kadar uzak ora işi düşen gider kar almaya gidilmez Ana o gittiğim evdeki nine benim essah ninem mi Bi çocuğun kaç ninesi olur ki Fatma ninem Sultan ninem O senin babanın halası yaşlı kadınlara herkes nine der bilmiyor musun öz olması şart değil O nine, sultan ninemden yaşlı kız ana elleri bi kemik bi damar Eskidir tabii o kadın yüz yaşında Yüz yaşında mı,vay Evet öyleymiş tamı tamına yüz üç yaşındaymış . Nasıl bu kadar yaşamış kız ana hastada değil düven sürüyor sabahın köründe Sürer /sürer düven de sürer başka işte yapar sen ona varınca ne dedi sana şu odunu ver bakayım bana siniyi de öte çek Bitirdik maşallah az kaldı hamur bitti bitecek Ömür Haceli’m ömür dedi Ayrılırken ne dedi ömür oğul ömür annene selam söyle işi bitince pişirgeç’i versin al da gel ömür kuzum ömür, öldüğünde aksakallı yüzün olsun toyun, düğünün güzün olsun ömür kuzum ömür dedi O hep öyle der üç lafının ikisi ömür o yüzden de ömürlü baksana Ana Ne var Bende ömür desem olur mu Olur tabi Ama ben daha çocuğum Olsun Ana yine ne var ekmeği yaktıracan bana sonra da oklavayı yiyecen Sen de babam da çok ömür deyin Olur çok yaşayınca ne olacakmış bakayım dünyaya kazık mı çakacaz Ben de ağamda öksüz olmayız Aman kuzum, ciğerim benim korkma. gel bakayım kucağıma İnşallah sen de ağan da kardeşlerin de hiç bile öksüz kalmazsınız canım rabbim / kuzularımı anasız babasız bırakma sabahlar hürmetine. amin amin allahım,amin cümle ümmet-i Muhammed evladıyla birlikte - O günkü gibi bir daha kucaklamadı anam benim hiç fırsat bulamadı işten güçten arka arkaya doğan altı kardeşten bana sıra gelmedi ne zaman sürtünsem hadi oradan ana kucağı bebeleredir sen koca tosun oldun, derdi sen ineklerin tosun emzirdiğini gördün mü hiç Görmedim tabi/ama kardeşlerimin doyduğu o cennet meyveleri de ana sıcağını da unutmadım unutamadım atmış yaşımdayım şimdi bu yaşta bile anasızlığıma yanarım « Önceki Şiir Sonraki Şiir » |