CANHIRAŞ...Yere bakıyorum kanadı kırık bir kuş Yüreğimi ağlatırcasına Göğe bakıyorum gökkuşağı mermi dolu Gözümü dağlarcasına Bulutlandı gök yağmura gebe Bir koku, yağmur kokusu gibi Bir dolu barut simsiyah örtülü Sığınaklarda duman kokusu Dağ tepe kaçaklarda saklı Kentin ışıkları ışıldamalı yüzler gülmeli Bir köşede oturup ağlamamalı Saksının çiçeğinde toprak olmalı Ektiğimizin kökünde barut olmamalı Ve o ektiğimizin goncasını gübrelemeli Oy benim yaralım fidan boylum Yaşamında savaş pusatsız olmalı Yalnızlığımda gözümü is bürüdü Apansız ve umarsız bir uğraşta Sığınaklarda yoruldum Benliğimi saran çocuk yüzlerde kayboldum Yıllar öncesi yitirdiğim aynada Yıllar sonra seni gördüm Başımı omzuma yasladığında Ağrısız ve sızısız çiçeklerinle O küçük yüzler güldü Eller yumuk, eller pamuk Ama toprak kara, çok kara Gökkuşağı artık uzakta Mavzerimi evimin çatısına astım Kuşandım yakışıklı giyitlerimi Çırpınan yüzler, çırpınan analar Ve savaşın ağlayan anası Kafesteki kuş, artık özgürlük yolunda... |