KAR YAĞMURLARI
KAR YAĞMURLARI
Kara kızım; Aşkın hasretliği vurur yüreğime, ceylanım. Üşüdüğümde yuvalanır gönül dağıma, Gülüşlerin can evimde sıcaklıktır, Nefesin ise bir ateştir gönlüme, Yak, savur külümü. Tendürek dağından Erciyes’e. Mevsimlerin fısıltıları kulağımda, Dağlarındaki kar ışıkları gözlerimde, Ela gözlerin deki üşümelerim, Yağmurun tutuşmalarıydı yüreğimde. Hasretliğine kaç mevsim ayaklandı, Sevdaların buluştuğu yerdi nevruzlar, Kara kızım aşkın düştüğü yer, Mevsimlerin dudağında yanan gülün güneşi, Kalbimdeki yangın, Bir nefesin dindire bilirdi içimdeki volkanı, Ve rüzgârın merhem olur gönül yarama. Ey ceylanım… Kara kızım. Derin kuyulardaki hasretimin tatlı suyu, Gel ne olur rüzgârınla gel, Çağlayan sesi ile. Ağlayan gelin suyu dökülsün kulağıma. Dudağınla işle meltem meltem kar yağmurlarını, Dudağıma, Gözlerinde sönmüş saman yıldızı gibi kalayım. Hasan dağının kenarında, Ejderha ağzında tutsak yemiş rüzgârım, Yağmurlarında yaralı bir sesim, Çöl fırtınalarında çırpınan suyum, Ağrı dağında hıçkıran ışık, Karlı dağlarda uzak bir ses, Ayaklar altında yanan bir köz, Ölümün ağzında kefensiz nefes… Yaralı bir avcı gibi devrildi güneş, Duanın yerine hasretlik kanını erittiler, Şimdi bedeninde dolaşan bir zerre gibiyim. ZERREM OSMAN TÜRKASLAN |