SENEDİM OLSUN

Sen parçalanmış zerremi avuçlarında toplayan kadın
Suskun yüreğim yüce bir dağa denk
Siyahtan beyaza dönüşmüş saçlarım ise kar
Beyazı sana aşk siyah ise bana kor
Sevdan göğsümde taşınacak bir onur
Aşka sıcak rüzgârım, seni sinesinde korur
Tekir yaylasındaki çiçekler yüreğime hardır
İnci tanelerim sel olup sana akandır
Kalbime benzer Pembeleşmiş yüzün
Sarmasın yüzünü hiçbir zaman hüzün

Yüreğimde keklikler kuşlar Sevdana öter
Göğe yakındır sana adanmış bu başlar
Sessizliğine yürüdüm kayalar taşlar
Gözlerindeki ışık güneşimdi
Karçiçekleri ateşim
Ve Yüreğim ise sığınacağın yüce bir dağ

Parçalanmış her zerremi YÜREĞİN de toplayan kadın
Herkesin yürüyemediği yollardayım
Dar kaldırımların sarhoşluğundayım
Terk eyledim korkuları karanlıkları
Canım canına yüreğimse yüreğine
Kelepçeler taktım onların bendine
Kendi koşu yolunu kendi yapan
Ceylana vurulursa eğer bir tırpan
Kükrer içimde büyüyen küheylan
Ve hazırdır patlamaya içimdeki volkan

Parçalanmış her zerreimi GÖZLERİN de toplayan kadın
Aşkı bilmeyen yüce dağları bilmez
Diktir yokuşu
Kutsaldır yaşanan aşkları
İçinde alevden sıradağlar
Bir türküdür dilinde hep söyleyemedikleri
Ve ışıktır nurdur yüreğinde
Güneşle doğan parlaklıktır gözlerinde
Kayalar çatlar
Çöldeki sular kurur kalmaz özünde
Kartallar parçalanır kanatlarından
Dolunaylar söner her gecesinde
Sevdasını söyler bilesin gönlünde
Ve türkünün senle nağme nağme yürümesidir
Yüreğinin karlı yüce dağa girmesidir el ele.


Parçalanmış her zerremi GÖZYAŞLARIN da toplayan kadın
Çıkılması zor bir yokuştun, sevdan ise hayli zor
Geçmişinde yorulmuşsun geleceğini Erciyes e sor
Aşkın dağlarda toprak
Kavalda türkü, yüreğimde özlem
İçimde fidansın dağımda ceylan
Ceylana, fidana su gerek toprağa tohum
Tohum çiçek, ceylan uysal, fidan çınar
Yüce dağ kolunu kanadını açar
Bunlar sana senedim olsun
Sevdamızı dünya âlem duysun
Ve kavuşmamız mutluluk tarihinin başlangıcı olsun.
Zerrem
Osman TÜRKASLAN