11
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1412
Okunma
İzaha çalışırken aşkın hikâyesini,
Musikiye benzeyen sözlerinde kayboldum.
Alevsiz ve dumansız yanarken için için
Küle dönmeden önce, közlerinde kayboldum.
Yokluğun karanlıktır, mekânım dipsiz kuyu
Gönül yoluma kurdun görünmeyen bir pusu.
Koyun postuna girmiş, nasıl tanısın kuzu,
Zahirine aldandım, özlerinde kayboldum
Hicranın bir yara ki, farkı yoktur ölümden
Yokluğuna çare yok, ne gelir ki elimden
Terennüm eder iken nağmeleri dilimden;
Güfteler son bulunca, sazlarında kayboldum.
Derde derman kalmadı, çaresizdir hekimler
Gülistan harap oldu, karıştı hep iklimler
Neşeler sona erdi hüzün doldu mevsimler,
Baharda iz’in sürdüm, güzlerinde kayboldum
Gönül tarlan içinde artık çimlensin tohum
Cismin benim yanımda, sanki sen senden mahrum
Çaresiz kalmış gibi bakarken masum masum;
Beyaz pembe karışık, yüzlerinde kayboldum.
Derinlerden geliyor, bakışın buğu gibi
Peri suret misali yürürsün kuğu gibi
Akarsın gönüllere damla damla su gibi
Mavi-yeşil arası gözlerinde kayboldum
5.0
100% (1)