HASRETİNİN DİLİYLE
Gönlünün tek sözüne nice kitaplar sığar,
Gözyaşın ağladıkça ateşleri kavurur. Denizim suya hasret çöllerime kar yağar, Sıcacık bir nefesin rüzgârları savurur. Damla ummanı yutup ölüm yokluğu boğar, Çile çeker iştiyak özlem karaya vurur. Yangının akıyordu damla damla özüme, Nazarın yüreğime verdiğinde fermanı. Hangi melek kazıdı cemalini gözüme? Kalbimin sensizliğe kalmayınca dermanı. Ezel-ebet kavuştu muammada çözüme, Mutluluğa yol oldu sevgimizin harmanı. Sensin gönlümün Hakk’a eylediği niyazı, Bu can az mı dayandı aşikârken niyetim? Dile kolay hasretlik donduruyor ayazı, Asırlardır kalmadı ödenecek diyetim. Alnımıza yazılmış düşlerin en beyazı, Sevdam senin namusun yeminin vasiyetim. Hasretin kırdığında kolunu kanadını, Sabrımız yapayalnız kalakaldı enginde. Kahrından parçalanır taşa desem adını, Dilemmalar kaybolur ruhların ahenginde. Vuslat gününe değin sürükler inadını, Gökkuşağı gizlenir gözlerinin renginde. Ellerini tutamam değilsin ki yanımda, Ne kadar özlüyorum uzaklarda cismini. Yokluğun ılık ılık dolaşırken kanımda, Öpüyor kokluyorum seviyorum resmini. Sayılı gündür geçer anarım her anımda, Suskun dudaklarımda dua olan ismini. Şimdi sorguluyorum aldığım her nefesi, Sensiz tükenip giden ömrümedir bîzarım. Her kim tasavvur etse tutuşur can kafesi, Fırtınaya dönüştü içimde ahuzarım. Gaiplerden duyduğum feryat eden bu sesi, Yeter artık sustursun ümitle intizarım... İsmail Koray Şimşek |