Günahkar
pornografik hayallerin arasından kurtarabildiğim masum öpüşler
romantizmin Türkçe’ye çevrilmiş haline aşk diyoruz bir süredir açıklayamadığmız belkide açıklamadığımız küçük sırlar gecenin karanlığının torpiliyle avuçlarımızın içine gömdüklerimiz pornografik hayallerin arasından kurtabildigim küçük tebessümler camın buğusuna yazılan sonra okunmasın diye üstü avuc içiyle karalanan seni seviyorumlar ama neden? dokunabildiğim için mi dokunulduğum için mi? içimi durmadan çekip nefesini soluduğum için mi? için için ağlarken sen zaferlerime bir aldatmaca daha eklememe izin vermen mi? pornografik hayallerimin arasından beyaza boyadıklarım dokunamadım diye değil bazen dokunursam rengi solar diye uzaktan baktıklarım öptükce seni çoğalan kırmızılıkların öpmedikçe icimde patlayan yanardağlardan süzülen ateş kırmızısı lavlarım bu senden sonra bir türlü anlatamayışlarım seninle geçen bir kaç dakikayı yere göğe sığdıramayışım tanrımın kıskandığı benim sakındığım senin belkide ne olduğunu bile anlamadığın bu pornografik düşlerimin arasından sıyırıp adınla başlayan şiirlere kullandığım, kapat gözlerini ve sadece beni düşün..!! gozlerini kapatmadan önce görmek için umutla beklediğin... Türkçe’ye bir türlü çeviremediğim teninin kıvrımları bir türlü beceremediğim bu aşkın sevgililiği bu sana seni seviyorum diyememenin acizliği yarın sabah kokunu arayan bir bebek gibi aç uyanmalarım başka bir bedende doyamadığım için her gece kendi kanımda boğulma çabalarım... pornografik silüetlar arasında utanıp kendimden ettigim her yemini senin teninde bozmak için tanrımla aramı bozmayı göze alışlarım... |