Olmamış bir amelim doğru Hak'tan yana!...
Bin tarttım,
Bin düşündüm... Eni-konu ne varsa yaşadıklarıma, Geçmişime ve bugünüme dair... Meğer ne çok yaşayıp,görmüşüm... Acısıyla,tatlısıyla, Doğrusuyla,hatasıyla, Güzelliğiyle,çirkinliğiyle, Büyüğüyle,küçüğüyle, Sevgisiyle,ihanetiyle, Mutluluğuyla,mutsuzluğuyla... Ama hepsi boşmuş!... Neredeyse boşa geçmiş ömrüm!... Günahlarım Sevaplarımdan çok... Ağlasam... Akıtsam gözyaşlarımı, Deryalar dolusu... Ne günahlarımdan arınır, Ne de Gerçek sukûta erer Ten kafesimdekı Haramlarla çevrili Bu divane gönül!... Ne yapmışsam... Ne etmişsem... Ne amelim varsa... Hepsi doğru benden yana!... Her şey fanice bencileyin!... Olmamış bir amelim doğru... Hak’tan yana!... Tıpkı bir hortum; Mutfak,tuvalet arası... Ne varsa acı-tatlı, Doldur-boşaltla geçmiş Tüm ömrüm!... Nefsim emretmiş, Ben se köle, Eseri ise; İçi dolu bendeniz işkembe!... Daha ermemiş, Nimetlerin özlerine Vurmuş... Paslı bir kilit gönül gözüne, Düşmüş egosunun peşine, Esir-i olmuş nefsinin el-pence Kapatmış kendi eliyle Hak’ka açılan tüm yolları, Acz-bitap düşüp, Sonunda arzularının elinde, Toslayıp,karanlık bir köşede duvara başını, Anlamış ki; Yok bir ameli doğru, Hak’tan yana!... Sağa dönsem çamur, Sola dönsem çamur!... Her yanımı sarmış... Kendi eserim bataklık!... Çırpındıkca derinliklerine batmışım!... Meğer ben bunu yaşamak sanırmışım, Fani ne varsa; Onlara aldanmışım. Tüm ömrümü, Zevk-i sefaya adamışım!... Çok okuduğumu, Çok bildiğimi sanmışım, Bilgiçliği,ukalâlığı, Ariflik saymışım. Meğer ne çok kendimi kandırmışım, Daha gerçek bir söz okuyup,anlamamışım, Olmamış bir amelim doğru... Hak’tan yana!... Ramazan Korkmaz |