GASP...!
Sevgiyi dalından mı kopardık?
Ya da evinden can evinden mi attık.... Bu vatan için Türkü, kürdü, lazı, çerkezi, Cephede birbirine emanet şehadet şerbeti içerken, Şimdi biz " Biz ve Sizlere" mi ayrıldık? Dil neler neler söyledi de biz nelere aldandık? Soluduğumuz havayı mı paylaşamadık? Üstüne bastığımız toprağımı? Oysa bizim bir kuru ekmeğimiz Ve onu verecek on elimiz vardı. Hangi eller, elimizi bağladı? Neden uzanan el havada kaldı? Semaya uzatılan eller vardı, Şimdi o eller cebin derinliğine mi daldı? Dertsizdi belki birilerimiz, Ama dertlinin haline kayıtsız kalamazdı. Elinden hiç birşey gelemese de, Darda kalmış için gözlerinden merhamet akıtırdı... Şimdi ne oldu bize ne oluyor be Hasan... Dil vardı gönül alan, Yüzlere tebessüm katan... Şimdi dillerimiz çok can acıtıyor be Hasan... Dili zapturapt altına almak zor olduğundan, İki çene arasına koymuş yaradan. Biz dillerimizi zapt edemedik, Duygularımızı gasp ettik be Hasan! Bir de gönül dilimiz vardı, Dil sussada halden anlayan... Ama gel gör ki aynı dili konuştuğumuz halde, Ortak bir dil bulamıyoruz Hasan... Birbirimizi anlamak, anlatmak yerine susturup, susturuluyoruz... Aynada gülmüyor artık gözlerimiz, Dokunmuyor dilimiz yüreğimize, Kulak duymuyor içten gelen homurdanma sesini Amma velakin gönül hissediyor be Hasan... Hasan, adını dedesinden alan has adam... Bilmem ki ne ettik biz bize, Ne ektiler sevgi yerine yüreğimize... __________E.D____________ |
Şiir çok duyarlı ve etkiliydi. Dilin bir araç olduğunu unutmamak gerek ve paylaşmak her zaman hayatın en güzel getirisi olduğunu da aklımızdan çıkarmamak gerek diye düşünüyorum.
Yürekten kutladım ve tebriklerim çok
Selam ve saygılarımla