DÖNEMEÇBu dağ bana uzaktan yalnızlığı söylüyor Üşüyor ve kuşların kaderini yaşıyorum El yordamıyla içine girdiğim bu hayat Şükür ince hesaplarından uzak tutuyor beni Böylece bir ırmak kıyısında sulara bakıp Seni kuruyorum hesapsız çocuk düşlerimde Bir rüzgâr seni söylüyor söğüt dallarında Hayatı şiirle dostu sevda ile anmanın vakti Kalbim suların sevincinde kendinden emin Düşlerimizi süslüyor kekik kokulu bir yaz Bulutlar kayıyor üzerimizden kuşlar uçuyor Şimdi secdeye kapan ve bu güzelliği yorumla Ey beni gösteren ayna atını dağlarıma sür İşte zamanın fırtınası işte kar işte mağaram Soframa konuk ol ekmeğimi böl beni doyur Terliyim alnımı sen kurula suyumu sen uzat Seni gördükçe uyanır leylaklar uyanır sabah Bana âyetler oku aşkın saatini yeniden kur Bana bir kelime söyle ağacıma çık gözlerime bak Gözlerin yeter yeniden doğmama bana ellerini ver Kaçak bir yıldız olma gecemin içinde ışığını yak Hercâî bir menekşe şimdi merhamet kesilir Ben kardeşin şâir bana sesini ver açılsın dilim İkimizin kalbinde akan bir ırmak olsun tarihimiz Ey çığlığıma at koşturan süvari beni çoğalt Sil üzerimden dünya kokularımı bana bir âh getir Uykusuz bir gece geçirdim bana sabahı hatırlat Beni şimdi otağında beyaz bir keder karşılasın Saçlarından güvercinler uçur saklama ismini Böylece sevmeyi haklı kılan bir yanı olsun hayatın Göğsümüz rüzgâra açık içimize dünya sığabilir Ölüm bir türküyü orta yerinden bölmenin resmidir Nedir öyleyse bu ağrılar bu yangın bu şehir Saçlarımız yağmurla yıkanmış taranmış rüzgârla Atımıza binelim kardeş olalım karıncalarla Böylece tûfanım sussun ben seni bulayım içimde MUSTAFA ÖZÇELİK |