Çocukluğumun Ege'siKıyı köylerinde sabahladım Ege’nin... Derin incisi körfezindeydi. Sevdalı gibi bakan gözleriyle her gece, Işıklarıyla selamlıyordu bu kenti. Sanki şehre hiç Yunan kokusu sinmemişti, Ya da darma duman edilmemişti, Atalarımız savaşmamıştı bu uğurda... Öylesine sakin, Nazlı nazlı dalgalanıyordu ki deniz... Sabah kahvaltılarında, Bir yudum sıcak çayın içinde Erirdi dost muhabbetleri. Kentin sokaklarından, Bir alay taburu edasıyla Huzur geçerdi. Ölünün arkasından derin yas olur, Kapanırdı tüm esnaf kepenkleri. Düğünlerde bayram havası eser, Bayramlarda ise dağıtırdı bakkal Çocuklara tüm şekerlemelerini... Çocukluğumu hatırlıyorum da, Aldığımız ekmeğin bereketi olurdu, Soğuk testi suyunun Alışılmış bir tadı. Şehir hatlarında ilerlerken sıkılmazdın. Durup selam veren, Geçtiğin yollarda gülümseyen İnsanlar olurdu. Simitçiyi tanırdın, Esnafı bilirdin. Kan kokmazdı sokaklar... Yazın turistleri selamlardı sıcak kumlar, Kışın birden öfkelenen rüzgarları... Cinayeti üçüncü sınıf romanlardan, Aşkı; Çanak antenli brezilya dizilerinden bilirdik... Ticaretin değil, Kışın yağan karların üzerinde Çocuk oyunuydu Ayak kaydırmaya çalışmalar. Kıyı köylerinde sabahladım Ege’nin... Ve dün sabah farkettim; Meğer ne çok şeyi değiştirmiş İnsansız caddelerin, İnsan olmaya çalışan gölgeleri... Artık fotoğraf albümlerinde selamlayacaklar Çocuklar, Geleceği.... Elif SEZGİN |
illede şurası daha hoş olmuş diyemedim.
çok çok güzeldi.
sevgilerimle...