DEYİŞ
DEYİŞ
İki gözüm bakmayınca bir cam ardından görmüyor Adın ile süzülmeyince bu rivan gönlüm hissetmiyor. Kan ile yummayınca toprağı hür olmuyor Yatmışım neyleyim, göçmüşüm neyleyim… Bir Türkü çığırıp ocağımda Kapıdan haber eyleyim ulak ile Dört bir yanında okunsun Türkmen illerinde Denilsin, çığrılsın unutulmasın bu garip ehval… Acılarını yuğdu, yuttu kara toprak Kan, bir benden kaldı kapkara üzerinde Dedi toprak; “Bu yiğidin canı taze, özü cemre Neyleyeyim zemheri vakti kanın içip…” Divan durun, meclisler kurun Kopuz çalın, bağlama vurun Bu söylenen yanık, kesik hava Türk boylarında gelme bir yörüğün feryadı diyin… Varın divana isyan eyleyin beyler Diyin bu nasıl yaman bir zemher Kurt ulumaz, kervan yürümez de Bu eşkıya nerden peydah olur, hesap eyleyin… Divan durun beylerin beyleri Tez kalkın miskin yatağınızdan Bin yıllık şehidin geliyor hesap eylemeye Kalkın, hazır olun, yattığı toprağın hesabını eyleyin… Çün okuyun bu Türküyü Dönün Çelebe af dileyin Hüküm gelmeyince hükme sahipten Esirdeki vefayı neyleyin beyim… Padişahım lafımı kızar ise Fermanı ile geçirilirse boynuma urganı Nefesim nefsimden kayıp gitmiş Urgandaki yağı neyleyim… Kopuz çalın, bağlamaya vurun Türkmen illerinde, Bu Türkü Türk boylarından Bir yörüğün feryadıdır deyin “Meni yaman ellerde koymayın beyim” NİSAN-2009 İZMİR GÖRKEM ÖZCAN [email protected] |