divan-1
DİVAN-1
Diyorlar ki bana; Sen bilmezsin bizim oraları, Benzemez öyle haritadan bakmaya bizim dağlar, Uludur, boyları yedi kat uzanır göre sarptır, Kekik kokar, benzemez ama öyle senin teninin kokusuna... Diyorlar ki bana; Bizim oranın insanları başkadır, Serttir kayadan da haa anlamaz öyle Hay’dan Huy’dan, Yaklaşılmaz öyle yanlarına ateşle, alev almaya hazırdır hepsi, Diyorlar ki bana; Bilemezsin bizim diyarları, anlatılmamıştır sana... Doğrudur dedikleri; Benim gözüm görmemiştir ulu dağlarınızı, Koklamamışımdır kekik kokularınızı, Dokunmamışımdır öyle barut fıçısı insanlarınıza doğrudur... Bir yüreğim var benim sırça serçe gibi, Tek başına atar durur sessiz sedasız, Küçücüktür kanatları yükselemez belki sizin dağlara, Bilir ama İbrahim’im kokladığı fidanı, gider ilişiverir dalına, Büyük sözleri yoktur belki benim serçenin ama meclisleri vardır, Sözler söylenmeyen ve derin derin bakınılan... Bana diyenler bilmezler bu meclis-i aliyi, Kapısız, duvarsız, sınırsızdır divan-ı hikmeti Destursuz girilmez oralara ve bırak baruttu dinamit olsan Patlayamazsın, bir bakışın altında, Semanın yedi kat ötesinde kendini ararsın, ararsın... Hikmet.... |