HALKIN DESTANI
Gizlimiz saklımız artık kalmadı;
Beyler haberdardır her anımızdan! Tuttu yakamızı yokluk salmadı; Sararıp da solduk her yanımızdan! Paçalar bulaşmış görünmez kirden, Sadakayla diyet ister fakirden. Görülünce millet şaşkın hakirden; Ödün verir olduk biz şanımızdan! Kemlere bağlandı suların arkı, Dönmüyor yurdumda adalet çarkı. Gelen günün dünden kötüdür farkı; Bizi usandırdı öz canımızdan! Umacılar geldi girdi araya, Açgözlü zahitler doymaz paraya. Tavuk kümesleri döndü saraya; Şimdi sıkıyorlar gerdanımızdan! Memleket olunca çekilmez dertlik, Çok ta yakışıyor beyime sertlik. Kalmadı yiğitlik yıkıldı mertlik; Çok şeyler bekleriz merdanımızdan! Aydınlık yarına gelmiyor sıra, Damga vuramayız biz bu asıra. Dokunamaz kimse suçlu kasıra; Adalet beklerken erkânımızdan! Yaralı gönüller muhtaçken eme; Gafil hücum etti bir avuç yeme. Gaflete düşülüp olunca seme; Kapkaççılar çıktı meydanımızdan! Kaldırıp aradan namusu arı, Yalan söyleyenin sanıldı kârı. Garip sızlansa da duyulmaz zarı; Öşür istiyorlar ziyanımızdan! Muhtaç olmuşuz da kuru soğana, Borçlar yükleniyor yeni doğana. Paye verildikçe halkı boğana; Namert sulanıyor al kanımızdan! Haksız geçen yıllar güne gün ular, Ebedi bulandı durulmaz sular. Çoğunun boynuna takılmış yular; Umudumuz kesik insanımızdan! Ömrü yalan olmuş değişmez huyu, Ehli kâmil değil bulunmaz duyu. Çeşmeden akıtır zehirli suyu; Emeksiz beslenir bostanımızdan! Feyzi’yim çirkine dönüp de bakmam, Tutsam yakasını asla bırakmam. Muhannet bağına su olsam akmam; Canlar alınmasın destanımızdan! 7 Nisan 09 / Ank. |
Ebedi bulandı durulmaz sular.
Çoğunun boynuna takılmış yular;
Umudumuz kesik insanımızdan!
Ömrü yalan olmuş değişmez huyu,
Ehli kâmil değil bulunmaz duyu.
Çeşmeden akıtır zehirli suyu;
Emeksiz beslenir bostanımızdan!
Feyzi’yim çirkine dönüp de bakmam,
Tutsam yakasını asla bırakmam.
Muhannet bağına su olsam akmam;
Canlar alınmasın destanımızdan!
Sağolasın Ozanım,yüreğin var olsun...Selamlarımla